AKP Grup Toplantısı 6 Şubat 2018 | Erdoğan gündem konuşması

AKP Grup Toplantısı

King Haber - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak parti gurup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Erdoğan: Değerli milletvekili arkadaşlarım! Kıymetli misafirler, hanım efendiler, beyefendiler! Sizlere kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. Ak parti TBMM grup toplantısının partimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sizlere meclis çalışmalarında başarılı ve verimli bir hafta geçirmenizi Allah'tan niyaz ediyorum.

Savunma sanayimizi geliştirmeliyiz!

Yine önemli çalışmalarla dolu bir haftayı geride bıraktık. Geçtiğimiz çarşamba günü savunma sanayi icra komitesi toplantısını, bu kurumun cumhurbaşkanlığına bağlanmasının ardından ilk defa kendi başkanlığımda gerçekleştirdik. Ülkemiz için son derece hayati öneme sahip gördüğüm bu komitenin toplantılarını inşallah periyodik olarak yapacak, yürütülen çalışmaları adım adım takip edeceğiz. Çarşamba günkü toplantıda proje değeri 9.4 milyar dolar olan 55 savunma sanayi projesini görüşerek karara bağladık. Yurt içinde ve yurt dışında çok önemli askeri operasyonlar yürüttüğümüz şu dönemde savunma sanayi projelerimiz çok daha kritik hale gelmiştir. Tamamlanan projeleri gözden geçirerek daha iyiye doğru götürmek, devam eden projeleri hızlandırmak, gündemimizdeki yeni projeleri karara bağlamak için hızlı hareket etmek mecburiyetindeyiz. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmediğimiz takdirde bize verilen bir vidanın dahi yeri geldiğinde bir baskı hatta şantaj malzemesine dönüştürüldüğünü gördük. Biliyorsunuz yakın dönemde cumhurbaşkanlığı korumalarına alınacak tabancalar konusunda böyle acı bir tecrübe yaşadık. İşlerine gelmeyince bize tabanca vermeyenlerin diğer silahlar konusunda nasıl bir tavır içinde olduğunu ve olabileceğini az çok hepiniz tahmin edersiniz. Kritik savunma sanayi ürünlerimizin kendi imkanlarımızla üretme işini belirli bir düzeye getirmemiş olsaydık, şu anda nerede bulunurduk. Açıkçası bunu düşünmek bile istemiyorum.Bunun için son toplantımızda şöyle bir karar vardık. Ülkemizde tasarlanabilecek, üretilebilecek, geliştirilebilecek hiç bir ürünü, yazılımı, sistemi, acil durumlar haricinde kesinlikle dışarıdan hazır olarak almayacağız.

Gerekirse daha çok zaman harcayacak, hatta gerekirse daha çok para harcayacak ama mutlaka kendi tasarımlarımızı, ürünlerimizi, sistemlerimizi geliştireceğiz. Şartlarımızı kabul ederek bizimle birlikte çalışmak isteyen uluslar arası savunma sanayi kuruluşlarıyla işbirliğine elbette varız. ama bu iş birliği asla hazır alım şeklinde olmayacak. tüm kritik unsurlarıyla bizim denetimimizde ve üretimimizde gerçekleşecek şekilde büyüyecektir. Ülkemizde giderek daha güçlü hale gelen bir savunma sanayi sektörü var. Artık dünya devleriyle yarışabilecek hale gelmiş milli kuruluşlarımızın yanında yüzlerce binlerce kendini bu işe adamış özel sektör firmamız geceli gündüzlü çalışıyor. Mühendislerimiz teknisyenlerimiz girişimcilerimiz her gün yeni başarılara imza atıyorlar. Daha dün denilebilecek yakın zamana kadar yapılamaz denilen olmaz denilen mümkün değil denilen nice proje ya tamamlandı yada tamamlanma aşamasına geldi. Hamd olsun. Bu sektörde ilk virajı başarıyla döndüğünüzde sonrası daha kolay daha hızlı ve daha hesaplı hale geliyor. Ülkemizin bu seviyelere ulaşmasında emeği, alın teri olan herkese şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Savunma sanayi sektöründe çalışan tüm girişimcilerimizden ve personelimizden çok daha büyük başarıların müjdelerini beklediğimi özellikle ifade etmek istiyorum.

Gençlerle buluştuk!

Değerli arkadaşlar! Perşembe günü Tügva(Türkiye gençlik vakfı)'dan gençlerimizle milletin evinde bir aradaydık. Gençlerimizin heyecanı, coşkusu sevgisi her seferinde bizi de adeta gençleştiriyor. Türkiye'nin 2053 ve 2071 vizyonlarını gönül huzuruyla emanet edeceğimiz bir gençliğin gelmekte olduğunu görmekten büyük bahtiyarlık duyuyorum. Buna rağmen gençler konusunda yapmamız gereken hala çok iş olduğunu da biliyorum. Ak parti gençlik kollarının 1.5 milyon civarında olan üye sayısı ana muhalefet partisinin toplam üye sayısından bile biliyorsunuz fazladır. Gençlere yönelik eğitim-öğretim, kültür, sanat, kişisel gelişim hizmetleri sunan  sivil toplum kuruluşlarımızın ulaştıkları kişi sayısı her yıl daha da artıyor. bütün bunlar elbette önemlidir ancak Türkiye'de 30 yaşın altında 38 milyonun üzerinde kardeşimizin bulunduğunu göz önüne aldığımızda çalışmalarımızın yeterli olmadığını düşünüyorum. Bunun için gençlerimize hem daha çok ulaşmamız hemde onlara her alanda çok daha nitelikli hizmetler vermemiz gerekiyor. Kamu kuruluşları kendi alanlarında sivil toplum kuruluşlarımız kendi alanlarında ,parti gençlik teşkilatlarımızda kendi alanında ama hepsi de birbirini tamamlayacak şekilde asımın neslini yetiştirmenin gayreti içinde olmalıyız. Geçtiğimiz 15 yılda eğitimde sporda sosyal ve kültürel alanda yaptıklarımız hayalimiz olan gençliği yetiştirme konusunda bize gereken alt yapıyı hazırlamıştır. Önümüzdeki dönemde işte bu altyapı üzerinde hayatın her alanında en donanımlı ve elbette manevi olarakda en iyi şekilde teşhis edilmiş bir gençliği yetiştirmek için inşallah var gücümüzle çalışacağız.

Gençler cumartesi günü Bitlis ve batman il kongrelerimizde hem vatandaşlarımızla hem teşkilatlarımızla hasret giderme imkanı buldu. Tüm kongrelerimiz gibi gerek Bitlis gerekse batman il kongrelerimizde biz adeta birer miting yaptık. Batman zaten muhteşemdi, Bitlis kara rağmen hakeza muhteşemdi. Milletimizin şehirlere ayak bastığımız andan itibaren gösterdiği sevgi, teveccüh bize sorumluluğumuzun ne kadar ağır olduğunu gösteriyor. 15 yıldır ülkeyi yönetiyor olmamıza rağmen milletimizin bizden beklentileri asla azalmış değildir. Tam tersine ülkemizin kat ettiği mesafeye uygun şekilde taleplerin çıtası da yükselmiştir. Daha düne kadar sadece yol isteyen su isteyen baraj isteyen konut isteyen okul isteyen hava limanı isteyen şehirlerimiz bugün Türkiye ve hatta dünya çapında projelerin hayata geçirileceği konuları dile getiriyor. Otomobilden uçağa yazılımdan lojistiğe kadar her biri gerçekten çok önemli projelerin şehirlerimiz tarafından böylesine sahiplenilmesi geleceğimize daha bir umutla bakmamızı sağlıyor. Önümüzdeki hafta sonundan itibaren büyük şehirlerimizin kongrelerine de inşallah başlıyoruz. Böylece mart ayı sonuna kadar il kongrelerimizi tamamlamayı ve ardından büyük kongre hazırlıklarına başlamayı planlıyoruz. Bu vesileyle bir kez daha il kongrelerimizde görev alan arkadaşlarımıza başarılar diliyor, bayrak yarışında vazifelerini tamamlamış olanlara teşekkür ediyorum.

Papa ile görüştük!

Kardeşlerim, önceki akşam başlayan ve dün gece geç saatlerde Türkiye'ye dönüşümüzle neticelenen başarılı bir Vatikan ve İtalya seyahatimiz oldu. Bu ziyaret Türkiye'den Vatikan'a rahmetli Celal Bayar'dan bu yana 59 yıldır gerçekleştirilen ilk temas olması bakımından da ayrıca önemlidir. Vatikan'da katolik dünyasının ruhani lideri 1 milyar 200 milyonluk bir katolik dünyası. Buranın ruhani lideri papa Fransuva ile kapsamlı ve her iki taraf için de faydalı olduğuna inandığım bir görüşme gerçekleştirdik.

Değerli kardeşlerim, Kudüs başta olmak üzere bölgesel ve küresel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunduğumuz sayın papanın ülkemizle yakın iş birliğine önem verdiğini gördük. Batıda giderek yükselen islam karşıtlığı kültürel ırkçılık ve yabancı düşmanlığından duyduğumuz endişeyi papa ile paylaştık. 1 milyar 200 milyon katolik dünyası. 1 milyar 700 milyon islam dünyası olmak üzere bunların birlikte değerlenmesini ve islamafobia noktasında da kendilerinin takınacağı tavır üzerinde çok önemli olduğunu konuşma görüşme fırsatı bulduk. Nitekim kudüs meselesinde ortaya konulan dayanışma ciddi manada biliyorsunuz birleşmiş milletler genel kurulundaki oylamayı sarsmıştır. Ve onun neticesinde 128 oyla kudüs meselesinde Amerika adeta birleşmiş milletler genel kurulunda red edilmiştir. Aynı şekilde asılsız Ermeni iddiaları konusunda hassasiyetimizi kendisine bir kez daha ve en üst düzeyde ifade etme imkanı bulduk. Papa fransuvanbın bu meselede oldukça makul bir yaklaşım içinde olduğunu belirtmek isterim. Vatikan devlet sekreteri yani başbakan Cardinal marolini, oda yine kabul ettiğim ve kendisiyle vatikandaki program çerçevesinde görüştüğüm bir kişi oldu. Onunla yine Türkiye Vatikan  arasındaki ilişkileri değerlendirme imkanı bulduk. Vatikandaki programımızın bundan sonraki etabında cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile bir görüşmemiz oldu. Akabinde de italya başbakanı Paolo Gentiloni ile kendisini kabul ettik ve görüşmemizi yaptık. Görüşmelerimizde ekonomiden yatırımlara savunma sanayinden eğitime kadar geniş bir alanda ikili ilişkilerimizi değerlendirme fırsatı bulduk. Tabi italya bizim özellikle avrupada ilk 3 içerisinde yer alan özellikle askeri, siyasi ekonomik ticari alanlarda bir komşumuz. Ve şu anda 20 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahibiz İtalya ile aramızda. Yeter mi yetmez. Zira 60 milyon nüfusa ship olan bir italya ile 80 milyon nüfusa sihip bir Türkiye şöyle bir topladığımız zaman 140 milyon nüfus. 140 milyonluk bu nüfusun inanıyorum ki ticaret hacminin çok daha fazla olması lazım. ancak savunma sanayinde biz en kararlı en ciddi kararı da italya ile attık. Özellikle atak helikopterlerini bildiğiniz gibi İtalya ile beraber üretiyoruz.

İtalya ile helikopter yapıyoruz!

AB üyelik sürecinden, Libya, suriye, ırak, kıbrıs, filistin meselesine kadar pek çok uluslar arası konuyu kendileriyle ele aldık. Suriye'de halen devam eden zeytin dalı harekatı da elbette gündemimizde önemli bir yer tuttu. Terörle mücadele konusun da tüm avrupa ülkeleri gibi italya'dan da daha güçlü destek beklediğimizi kendilerine ifade ettik. İtalya en güçlü ticari ilişkiye sahip olduğumuz ülkelerdendir ve bu ilişkilerimizi inşallah daha da geliştireceğiz. İtalya seyahatimizin son programı olarak bu ülkenin önde gelen firmaların temsilcileriyle toplantı gerçekleştirdik. Bu firmalar Türkiyede yatırımları olan firmalar. Önce kendi görüşlerimizi ifade ettik ardından da italyan firmaların değerlendirme ve taleplerini dinledik. İtalyan firmalarının  ülkemize olan ilgilerinin artarak sürdüğünü ve yeni yatırımlar yapmak istediklerini kendilerinden dinledik. Tabi her bakımdan olumlu ve verimli bir seyahat gerçekleştirdiğimizden de çok çok memnunum. Buradan bir kez daha misafir perverlikleri için papa fransuva ve mevkidaşım cumhurbaşkanı materella olmak üzere tüm yetkililere teşekkür ediyorum.

Zeytindalı operasyonu sürüyor!

Değerli arkadaşlar Suriye'nin Afrin bölgesindeki bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik 20 ocakta başlattığımız zeytin dalı operasyonu başarıyla sürüyor. Bu süreçte verdiğimiz şehitlerimizin her biri şüphesiz ki yüreğimizi yakıyor. Ülkemiz topraklarına yönelik saldırılarda kaybettiğimiz sivil vatandaşlarımızın acısını da asla unutmuyoruz. Rakam olarak ifade edilen her bir kaybımızın annesiyle babasıyla kardeşiyle evliyse eşiyle varsa çocuğuyla arkadaşlarıyla sevdikleriyle başlı başına birer dünya olduğunu çok iyi biliyoruz. Rabbimizin şehitler konusundaki müjdeleri en büyük teselli kaynağımızdır. İnancımıza göre şehitler ölmez. Onlar diridirler ancak biz kendilerini göremeyiz. Devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızla her zaman olduğu gibi bu operasyonda da şehit olan kardeşlerimizin ailelerinin yanındayız. Yanında olmayı sürdüreceğiz. Değerli kardeşlerim. Aynı şekilde gazilerimize de her türlü desteği veriyoruz. Türkiye 1000 yıldır olduğu gibi bugünde şehit ve gazilerinin omuzlarının üzerinde istiklaline ve istikbaline güvenle bakmayı sürdürüyor.

Şimdi sizlere Erzincanda yaşayan 10 yaşındaki bir kız evladımızın şehitlerimiz için yazdığı şiirden bir bölümü aktarmak istiyorum. Sayın başbakan bunu iyi dinlemen lazım. ''Oğlun şehit, çatma kaşını anne. Metin olda dik tut başını anne. Gel öp kokla mezar taşımı anne. Akıtma gözünden yaşını anne. Olsa da bu dünyada gönlün ezik eğilme kimseye tut başını dik. Bu duygular bizim için tanıdık bildik, akıtma gözünden yaşını anne. Ölüm vaktin gelsin kavuşacağız. al bayrak altında buluşacağız. Mahşerde birleşip sarılacağız. Akıtma gözünden yaşını annem.'' Evet, işte böyle vatan evlatları olduğu sürece Allah'ın izniyle kimse bu ülkede bayrakları indiremez, ezanları susturamaz, özgürlüğümüze göz dikemez, sınırlarımız ötesinden bizi tehdit edemez. Çünkü biz tek millet diyerek tek bayrak diyerek tek vatan diyerek tek devlet diyerek kararımızı verdik, tüm dünyaya da bunu ilan ettik.  Kim bunlara yan bakarsa yakasına yapışıp hesap sormak icab ederse de 80 milyon tek vücut olarak bunların tepesine binmek bizim boynumuzun borcudur.

Eğer onuru olmazsa eğer kutsallarına sahip çıkacak cesareti ve gücü yoksa bir topluluk nasıl millet olabilir? Nasıl kendine bir gelecek inşa edebilir. Halbuki biz binlerce yıllık milletiz. Hemde kurduğumuz devletlerle bayraktarlığını yaptığımız medeniyetimizle, coğrafyamızda hiç bitmeyen mücadelemizle biz dünyanın sayılı milletlerinden biriyiz. Türkiyeyi güya deaş ile mücadele için diyerek topladıkları çapulcularla aynı kefeye koyanlar kimin eşkiya sürüsü kimin gerçekten devlet olduğunu yavaş yavaş görmeye başladılar. Biz sabırlı bir millet ve sabırlı bir devletiz. Barış için huzur için kendimizle birlikte tüm dostlarımızın da güvenliği ve refahı için elimizden geleni yapmaktan çekinmeyiz. Fedakarlıkta üstümüze yoktur. Son iki asrı hep fedakarlıkla geçirdik. Gözümüzün önünde yalanla dalavereyle ayak oyunlarıyla diplomatik sahtekarlıklarla 5 milyon metrekarelik vatanımız adeta talan edildi. Geriye kala kala 780bin kilometre kare bu ülke kaldı. Anlaşılan o ki birileri bunu da bize çok görüyor. Bizi öyle çok zorladılar ki sonunda uyuyan devi uyandırdılar bunu böyle bilsinler. Türk milleti üzerinden asırlık rehaveti atıyor, tozları silkeliyor. Ruhunu ve bedenini tazeleyerek yepyeni bir döneme doğru ilerliyor. Bu gerçeği gören yüzmilyonlarca kardeşimiz başarımız için dua ediyor. Çünkü onlarda asırlardır içinde çırpındıkları sıkıntılardan kurtulmak için umutlarını bize bağlamış durumdalar. Türkiye'nin her başarısı milyonlarca yürekte yeni bir ümit kıpırtısı olarak dalga dalga büyüyor.

Ülkemizi her alanda ileri taşımalıyız!

Kardeşlerim, büyük iddia sahibi olmak, bununla mütenasip imkan sahibi olmayı, oda çok çalışmayı gerektirir. Bu gün zeytin dalı operasyonunda askerlerimiz cesaretle ve kahramanca bir mücadele veriyorlarsa bunun gerisinde Türkiye'nin hedeflerine ulaşacağına olan inançları yatıyor. Can tatlıdır. Kimse canını kolay kolay tehlikeye atmaz. Evlatlarımız sınırlarımız içinde ve dışında can siperhane bir mücadele yürütürken bize bir mesaj veriyorlar. Bu mesaj kendi ailelerinden başlayarak tüm milletimniz için daha güçlü daha büyük daha müreffeh bir Türkiyeyi inşa etmekle sorumlu olduğumuzdur. 2023 hedeflerimize ulaşmak bunun sadece ilk adımıdır. Yapacak çok işimiz gerçekleştirecek çok projemiz vardır. Eğer ülkemizi dış politikadan ekonomiye, eğitimden sağlığa, savunma sanayinden tarıma kadar her alanda dengeli şekilde ileri taşımazsak iddialarımızı hayata geçiremeyiz.  İşte o zamanda geçmişte pek çok örneği olan karikatür devletlerden biri durumuna düşeriz. Bugün Tükiye herhangi bir husuta kararlı bir irade koyuyorsa gerisinde bunu hayata geçireceğine olan inancı ve güveni vardır. ekonomide bunu ispat ettik, diplomaside bunu ispat ettik, terörle mücadelede, fırat kalkanı ve zeytin dalı operasyonlarında bunu ispat ettik. Artık hiç bir ülke hiç bir kurum Türkiyenin gücünü ve kararlılığını sorgulayamayacak hale gelmiştir. Hatırlayın geçmişteki koalisyon hükümetlerini hatırlayın hani delikli 2.5kuruşa muhtaç olduğumuz günleri hatırlayın. eğer öyle olsaydık bugün bu Afrin operasyonunu Fırat kalkanı harekatını yapabilir miydik? Ya orada bir tank harekete geçemezdi, bir top harekete geçemezdi. Kalkıpta sihayı bulacaksın ihayı bulacaksın. Kim sana siha verirdi ya kim sana iha verirdi ya. Verdiklerde yürüdü mü? Yürümedi. ama şimdi bu devir geride kaldı şimdi hem sihalarımızı hem ihalarımızı üretiyoruz. sihalarımızın tüm mühimmatınıda kendiz üretir hale geldik. Onun içinde bunu rahatlıkla kullanır hale geldik. Ve biz hedeflerimize yaklaştıkça ülkemizin bu duruşu daha da muhkem hale gelecektir.

Afrin harekatında başarıyla ilerliyoruz!

Kardeşlerim rabbim yar ve yardımcımız olsun. İşte gördüğünüz gibi şu anda Afrin harekatında hamd olsun etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı bine doğru yaklaşıyor. Şehitlerimizde var ama bizim şehitlerimizin bir de inancı var. Onlar sevgili peygamberimizin o müjdesine doğru yürüyorlar. ''Ey şehit oğlu şehit isteme benden makbel sana avcunu aç.mış duruyor peygamber.'' Ve yine bizim şehitlerimiz rabbimizin müjdesine de yürüyor. ''Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, onlar diridirler ama siz bilemezsiniz.''(Bakara/154) Onların rızkı da rabbimiz tarafından bütün bu müjdeler var. Bütün bu müjdeleri alan ..

Slogan: Reis bizi Afrin'e götür.

Erdoğan: İnşallah ihtiyacımız olduğunda beraber gideceğiz. Ve değerli kardeşlerim, işi sıkı tutuyoruz. Afrin'deki bu operasyonlar kararlı bir şekilde devam ediyor edecek, İdlip ile devam edecek ve ikide bir bize şunu söylüyorlar. ''Ne zaman bitireceksiniz?'' Ne demek ne zaman bitireceksiniz ya. Bize bunu soranlara diyorum ki: ,''Siz Afganistandaki operasyonlarınızı ne zaman bitridiniz? Siz Iraktaki operasyonlarınızı ne zaman bitiridniz?'' 18 sene oldu halen oradasınız. Türkiye'ye böyle bir sıkıntınız sizin yok sınırdaş değilsiniz, komşu değilsiniz. Ne işiniz var oralarda? Bizim 911 kilometre sınırımız var ve bu güne kadar 700'ü aşkın sınırdan Suriye tarafından terör örgütlerinin taciz atışlarıyla karşı karşıya kaldık ve 100'ü aşgın şehidimiz var. Bunu duyuyor mu amerika, görüyor mu? Bize bir çok şeyler söylediler ama ne yazık ki doğru konuşmadılar. Sn. Obama da doğru konuşmadı şuanda Sn. Tramp da aynı yolda gidiyor. Ve bize şunu söylediler: ''Mümbiç'ten çıkacağız'' dediler. Mümbiç aslında tamamiyle %90'ı arap toprağı olan biryer. Peki neden bekliyorsunuz haydi çıkın. Kimleri getirdiniz oraya; pyd, ypg, pkk'yı. Onları getirip oraya yerleştiriyorsunuz hala bize mümbiç'e gelmeyin diyorsunuz. Biz mümbiç'e topraklarını asıl sahiplerine teslim etmek için geleceğiz bizim farkımız bu. Ve biz Amerikaya şunu da söyledik: ''Terör örgütleriyle işbirliği yapmayın. Eğer bu bölgede bir şey yapılacaksa gelin nato'da beraber olduğunuz Türkiye ile bereber bunları yapın.'' Tabi ülkemde bir çok bu noktadaki yaklaşımlar farklı olabilir. Kusura bakmayın; eğer biz büyük devlet olmaya ve eğer biz bu ülkede birilerinin bizim canımızı acıtmasına müsaade etmek istemiyorsak, bu topraklarda belirleyici olacağız. Bizim sorunumuz bu bölgede güneydeki kürtlerle değil, tamamiyle terör örgütleriyledir. Ve bu terör örgütleri de bellidir: Pyd, ypg, pkk, deaş'dır. Amerika diyor ki: ''Deaş'ı temizledik'' ee temizlediysen niye halen burdasın. 5000 tır silah ve mühimmat getiriyorsun. 2000 kargo uçağıyla silah gönderiyorsun. Nereye gönderiyorsun? Kuzey suriye'de bunların ne işi var? Niye bunlar buraya geliyor? Bu sorunun cevabını da lütfen bize verin. Eğer deaş ile mücadele için gönderiyorum diyorsan buna bizim inanmamız mümkün değil buna da karnımız tok. Burada kendilerine söylediğim için bu konuda rahatım. Çok açık ve net birşey var. O zaman sizin Türkiye'ye yönelik hesabınız var, sizin İran'a yönelik hesabınız var veya olmazya Rusya'ya yönelik hesabınız var. Fakat biz yerimizde dimdik duruyoruz ve duracağız.

Ve biz şuna inanmışız, değerli kardeşlerim unutmayın. Beşerin faninin kader planı olduğu gibi devletlerinde bir kader planı vardır. Ve biz kaderin üstündeki kadere inandığımız için şu anda bu süreci işletiyoruz ve işleteceğiz. Ve inşallah bu işi İbni Haldun ifadesiyle ''Devletlerde doğar, büyür, ölür'' Ve  bu süreci kararlılıkla yürüteceğiz. Ve şuan itibariyle Afrin'de askerimizin büyük bir başarısı var. Aynı şekilde biz cerablusta attığımız adımla 135 kliometre karelik alanı ne yaptık, şu anda tamamiyle 2000 km içerisinde pardon 135 bin kişiyi tekrar topraklarına döndürdük. Şimdi hedefimiz Afrin'de 135 km alan kontrolümüzde Afrinlileri de Afrin'e döndürüp orada yaşam koşullarını hazırlamak. Ben görüştüğüm liderlere söylüyorum sizler ne destek vereceksiniz onu söyleyin. Dünde italyanlara söyledim daha önce almanlara söylemiştim. Sayın tramp'a da putin' de söyledim. Biz inşaatları yapalım destek verin. suddi arabistana da söyledim. Ve bu insanları çadırlardan konteynırlardan kurtaralım dedim. Hangisinin insani yardım olarak ne yapacağını görelim. ama biz şu ana kadar 30 milyar dolar yatırım yaptık. Her ne kadar bay kemal anlamasa da. Yapmayada devam edeceğiz. Bak görüyorsunuz neler oluyor neler. Ama biz dik duracağız. Ben tüm millet vekili arkadaşlarıma bu haftaki meclis çalışmalarında başarılar diliyorum. Hepinize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum kalın sağlıcakla.