Canan Karatay | Buket Aydınla 40 soru programı | 31.10.2018
CNN TÜRK kanalında Buket Aydının sunduğu 40 soru programına katılan Canan Karatay, kendisi hakkında merak edilenleri 80 dakikada yanıtladı. Hayatı ve sağlık hakkında önemli açıklamalarda bulunan Canan Karatayın verdiği cevapları sizler için yazdık. Canan Karatay ve Buket Aydın ikilisinin sohbeti şöyle oldu.
Canan Karatay: Teşekkür ediyorum, iyi yayınlar.
Buket: Çok teşekkürler. Sizinle daha önce çok fazla progamda bir araya geldik ama ilk defa böyle bir programda birlikteyiz. Çok teşekkür ediyorum beni kırmayıp geldiğiniz için.
Canan: Sağolun, hayırlı olsun programlarınız. İzleniyor biliyorum, çok seviliyorsunuz, kutluyorum.
Buket: Çok teşekkür ediyorum hocam. Şimdi hemen başlayalım, hız kesmeyelim. Siz ne zaman bir açıklama yapsanız her zaman çok konuşuluyor ve mutlaka kızdırdığınız birileri oluyor. Soru gelsin.
Soru 1: Hep aykırı bir ruh muydunuz? Hep söyledikleriniz birilerini kızdırır mıydı?
Canan: Hayır, hiçbir zaman aykırı olmadım ama herkes onu aykırı diye görüyor. Ben gerçekleri konuşuyorum, bilimsel verilere dayanarak gerçekleri anlatıyorum ama yeni yetişmeler, yeni nesiller bunu ilk defa duydukları için aykırı gibi oluyor. Hep gerçekleri söylemişimdir, hiçbir zaman aykırılıkla alakam yoktur ama göbek adım mutiya'dır. Mutiya arapça "itaatkar" demek ama itaatkar da değilimdir.
Buket: Burdan süre artırdık, ilerde lazım olacağına eminim. Hatta lazım olacağını düşündüğüm bir soru geliyor şimdi. Canan hocamın son dönemde en çok konuşulan açıklamasıyla devam edicem. Geçen hafta veganlarla ilgili bir açıklama yaptınız. Tahıl yiye yiye tahıl beyinli olurlar dediniz, erken öldüklerinden bahsettiniz. Ayrıca koyuna da benzettiniz. Veganlardan çok büyük tepki geldi size. Onlar dediler ki "biz araştırma yapıyoruz, farkındayız ne yaptığımızın, bunların hiçbirini kabul etmiyoruz" diye karşı argümanlar, bunu siz de duydunuz. Hatta çok sert argümanlar da geldi, ilerleyen dakikalarda ona da değiniriz ama şimdi vegan sorusu gelecek. Soru gelsin.
Soru 2: Veganlara neden tahıl beyinli dediniz?
Canan: Veganlarla vejeteryanları karıştırmayalım. Bana hücum edenlerin çoğu vejeteryan. Yani cımbızla çekmişler onu şey (itiraz) olarak almışlar. Bidaha söylüyorum, vejeteryanlara karşı değilim. Veganların sağlıksız olduğunu bir hekim olarak söylüyorum. Neden? Çünkü görüyorum (sağlıksız olduklarını) bunun için. İnsan vücudunda %60 sudur, %20 protein, %19 yağdır. Bu protein ve yağ hayvansal protein ve yağlardır ve % 1 karbonhidrattır. Şimdi veganlar kesinlikle her türlü hayvansal ürünü red ediyorlar. Vejeteryanlarla veganlar ap ayrı, fark ettirmemiz lazım onu söylüyorum. Veganlar hiçbir hayvansal ürün yemiyorlar. Hangi hayvansal ürünleri yemiyorlar? Kırmızı etten, balıktan, tavuktan vaz geçtik, onları vejeteryanlar yemiyor. Veganlar yoğurt yemezler, hayvanın sütünü içmezler, yumurta yemezler, peynir yemezler, tereyağ yemezler. Bu hakikaten insanın bedenine, yaratılışına, fıtratına aykırı bir olaydır. Niçin tahıl beyin dedim çünkü milattan önce 5.yüzyılda hipkrat diyor ki "ne yerseniz osunuz" Tahıl yerseniz tahıl beyinli oluyorsunuz, bunu ben söylemedim, milattan önce 5.yy'da (hipokrat söylemiş) Niçin alınıyorlar? Koyunlara benziyorlar niye kızıyorlar. Hayvanları seviyorlar mı koyunları, Hayvanlardan gelen süte dokunmuyorlar mı, dokunmuyorlar, peki. Koyun da tahıl beyin, niye o kadar alınıyorsun, en sevdiğin hayvana benzetiyorum seni.
Bir de şu farkımız var, şunu gösterelim. Koyunlar ve inekler hakikaten ot oburdurlar. Biyolojik olarak varlıklar otobur ve etobur olurlar. Bizim gibi hem otobur hem otobur olurlar, bu biyolojiktir. Yani Allah böyle yaratmıştır. Otobur dediğimiz ineğin tam 4 tane miğdesi var. 1- Rumen 2- Reticulum 3-Omasum 4-Abomasum. Ve bu hayvanlar bütün gün geviş getirirler. İnsanlar geviş mi getiriyor? Bunlar (geviş getiren otçullar) otları yiyorlar sonra bütün gün yatıp ağızlarına tekrar geliyor tekrar gönderiyolar sindiriyolar. Yapıları tamamen değişik, fıtratları tamamen değişik.
Buket: Hocam süremiz bitti, verebileceğim maksimum süreyi verdim. Bu konuyla ilgili başka bişey sorucam size. Şimdi vejeteryanlara saygım var diyorsunuz, veganlığa karşı olduğunuzu söylüyorsunuz. Veganların farkı süt ürünlerini ve yumrtayı tüketmiyor olmaları. Soru gelsin.
Soru 3: Doğada her şeyi ikame edebilecek bir yiyecek yok mu?
Canan: Dengeli olarak hepsinin girmesi lazım (vücudumuza), dengeli olarak et yiyeceğiz, ot da yiyeceğiz, süt de içeceğiz, protein de yiyeceğiz. Protein olmadan beyin çalışmaz. Hayvansal protein olmadan , hayvansal yağ olmadan vücut çalışmaz, hayatta kalamayız. Veganlar diyor ki "biz protein alıyoruz" ama bitkisel protein alıyorsunuz. O yeterli değil. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmiyorsunuz, kanımızı güçlendiren hayvansal yağlar ve hayvansal proteinlerdir. Ben onu söylüyorum. Bana gelen veganlardan büyük bir çoğunluğunda demir eksikliği var. D vitamini eksikliği, B12 eksikliği var. Saçları dökülüyor, adetleri bozulmuş durumda, ben bunu gördüğüm için bir hekim olarak konuşuyorum. Ama vejeteryanlara kesinlikle karşı değilim. Onlara saygım var, onlar herşeyi yiyorlar, kırmızı et, tavuk yemiyorlar, şeyi (balık) yemiyorlar. Tabi onların felsefesine saygım var. Birdaha söylüyorum veganlık hastalıktır, vejeteryanlığa karşı değilim. Vejeteryanlarda kalkıp bana hücum etmesin, ne dediğimi iyi dilesinler.
Peki burdan da süre artırdık. Şimdi bir kırmızı soru geliyor. Evet şimdi, bir açıklama var sizinle alakalı. O açıklamayı burada okuycam size. "Kimse kimseyi beslenme biçimi üzerinden eleştirip hakaret edemez. Ben canan karataya et beyinli demiyorum, onun önerileri umurumda değil. O çok zeki olduğu için paralarını telefon dolandırıcılarına kaptırdı. Beni kimse böyle tuzaklara düşüremez." Bu leman sam, sanatçı leman samın sizinle ilgili yapmış olduğu bir açıklama. Hocam sizeher kızan bu dolandırıcılık meselesini gündeme getirmeye çalışıyor, bununla ilgili ne düşündüğünüzü merak ediyoeu. Soru gelsin.
Soru 4: Dolandırılma konusunun gündeme getirilmesi sizi rahatsız ediyor mu?
Canan: Hayır, rahatsız olmuyorum. Sayın leman samın kendi fikridir. Herkes hür fikrini söylemeye serbesttir. Saygı duyuyorum yalnız leman samın vejeteryan olduğunu %1500 biliyorum. Onun için bana hücum etmeye hakkı bile yok, farkında değil. Veganlıkla vejeteryanlığı lütfen öğrensin diyorum efendim. Biliyorsunuz masallarda ne denirdi, masallarda bir prens gelir içeri girecek, atın önünde et vardır, itin önünde ot vardır. Prens bu kapıyı açmak için bunları değiştirmek mecburiyetindedir. Bu masallara bile girmiştir. At et yiyemez, it de ot yiyemez. Bu masallarda prens sevgilisine kavuşmak için atın önündeki eti alıp itin önüne koyacak, itin önündeki otu alıp atın önüne koyacak. İnsan vücudunda, veganlara söylüyorum, 4 tane köpek dişimiz var 8 tane de azı dişimiz var. Bunlar etleri parçalamak içindir. Yaratılışımız fıtratımız böyledir. Onun için akıllarını başlarına alsınlar.
Soru 5: Oğlunuzun vejeteryan olduğu doğru mu?
Canan: Tabiki, oğlum da vejeteryan, gelinim de vejeteryan. Ben vejeteryanlara karşı değilim. Hatta onların evlerine gittiğimiz zaman iskoçyada biz de orda onlara saygı olsun diye et yemeyiz eşimle. Ne pişiyorsa evde onu yeriz. Ama yoğurtlarını yaparlar, peynir yaparlar, yumurta alırlar, tereyağ alırlar bunları bol bol yerler. Veganlar bunları yemiyor kardeşim. Ben onun için şeyapıyorum. Biz sağlıklıyız demesinler, biliyorsunuz 2016 da italyada vegan anne babadan bir çocuğu aldılar. 10 yaşındaki çocuk 3-4 yaşında gibi, büyümedi. Çocuklara bu eziyet olarak kabul edildi, italyada kanun teklifi verildi veganlar çocuk yetiştirmesin diye. Ben veganlara soruyorum doğdukları zaman analarından süt içtiler mi içmediler mi? Veya bebekleri olduğu zaman süt veriyorlar mı vermiyorlar mı? O kolestrol olmasa çocuk gelişemez. Hayvansal kolestrol olmasa çocuklarda gelişemez, beyin de gelişemez, hiçbir hormon gelişemez. Seks hormonu, östrojen hormonu, progesteron, gebelik hormonu, testesteron olmaz (gelişmez) Stres hormonu da olmaz. Onun için veganlığa karşıyım kardeşim.
Vede hür olarak konuşuyorum. Mustafa Kemal diyor ki, tevfik fikret diyor ki "vicdanı hür, irfanı hür ve fikri hür gençlik istiyorum" ben bir cumhuriyet kadını ve anadolu kadını olarak fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür olarak konuşuyorum. İrfan ne demek "Allahın bir kişiye verdiği doğruyla yanlışı ayırt etme gücüdür" onun için paraşütlerinizi açın, irfanınızı kullanın diyorum.
Buket: Sizi şikayet etmelerinden rahatsız oldunuz mu veganların?
Canan: Şikayete hakları yok, etsinler onlar kendilerini tatmin ediyorlar. Umurumda değil. Herkes şikayet ediyor. İmamı azam diyor ki "eğer bütün oklar size geliyorsa, bilinki siz haklısınız"
Buket: Güzel bir sözle bitirdik süreyi. Uzun yaşamaktan çok, kaliteli ve sağlıklı yaşamak önemli. Tüik (Türkiye istatistik kurumu)'in yaptığı 78 yaş istatistiğine inanmıyorum. Gençlerimiz hasta ve erken ölüyorlar deöişsiniz. Şimdi eski toprak diye nitelendirdiğimiz kesim ortalama yaşam süresini mi uzatıyor o zaman diye sorarsak, gençlerimiz bu kadar hastaysa bizim toplum olarak daha bilinçli olmamız gerekmez mi bu konuda. Soru gelsin.
Soru 6: Gençler neden sağlıklı değiller?
Canan: Valla gençlerimiz bebeklerimiz ana rahminden itibaren sağlıklı değil, çocuklarımız, gençlerimiz sağlıklı değil. Bugün 12 aylık bebeğe karaciğer nakli yapılıyor, 3 yaşındaki bebeğe kalp nakli yapılıyor, yapılacak mı tabi yapılacak ama neden bunlar çocuklar böyle sakat doğuyor, esebe diye bir hastalık var nereden çıktı bu? Son 30 yılda çıktı, genetik falan da değil. Son 30 yılda neden çıktı çünkü endüstriyel gıdalar piyasaya sürüldü. Bütün çocuklar bütün gençler bunlara yöneltildi, harcama yapsınlar diye. Eskiden bir sigara tehlikeliydi, onu da 18 yaşına kadar kimse kullanmazdı. Şimdi şekerli gazlı içecekler, enerji içecekleri (çıktı) herkese şakır şakır reklam yapılıyor kardeşim. Hastalık sebebi bu. Toprağımız da bozuldu, tarım zehirleri (kullanılıyor) suyumuz da bozuldu havamız da bozuldu, yiyeceklerimiz bozuldu. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur . Vücudumuzun temel olarak sağlıklı olmasını sağlamamız lazım, ben bunun için ortya düşmüşüm, dilimde tüy bitti, 7 tane kitap yazdım. Buket: Peki yine bununla bağlantılı bir soru var sırada. “Çocuklarınız sizden daha kısa ömürlü olucak” diyorsunuz. İngiltere, Amerika, fransa hepsi endişe içinde çocuklarımız bizden daha kısa ömürlü olacak diye bu ülkeler endişe içinde diyorsunuz. Soru gelsin.
Soru 7: Halktan çocuklarımızın kısa ömürlü olacağı bilgisi neden saklanıyor?
Canan: Onu saklayanlara sorucaksınız. Onu görmek istemiyorlar diye düşünüyorum. Bu bütün dünyada konuşuluyor ve ona tedbir alınıyor. Bizim tedbir almamız lazım. Mesela ingilterede şekerli içeceklere çok yüksek vergi getirdiler. Böyle şeylerle yapılıyor. Bizim çocuklarımız niye bu kadar hasta? Eskiden biz Türkiyede bütün gençlerde haşimato mu vardı? Troit mi vardı? Bu kadar meme kanseri mi vardı? Biz okurken (üniversiteye giderken) bunlar yoktu, son 20-30 yıl içinde çıktı. Çünkü yanlış beslenme en büyük faktör, elektronik manyetik alanlar, hava kirliliği, temizlik ürünlerinin içindeki klor, bromür dediğimiz ekmeğe katılan madde en büyük faktör. Bromür bir kere kanser sebebi, bu niçin konuşulmuyor Türkiyede? Geçenlerde bir araştırma yapılmış, sofra tuzlarının bilmem nesi. Sofra tuzları tabi ki rafine olunca karışıklık, onu söylüyoruz “kristal kaya tuzu kullanın” diyoruz. Ekmeğe katılan bromürü kaldırın diyoruz tarım bakanlığına sesleniyorum. Bromürün troit kanseri yaptığı, haşimato yaptıpı, pankreas kanseri yaptığı, prostat kanseri ve kolon kanseri yaptığı biliniyor. Bunlar niçin hala un fabrikalarında her türlü una bromür katılmasına izin veriyoruz. Tabi ki çocuklarımız gençlerimiz bizden daha çok hasta çünkü bunlarla besleniyorlar. Gençlere bir şey söylemiyorum onlara bu arz ediliyor. Ama bakanlık da sağlık bakanlığı da eğitim bakanlığı da tedbir almaya başladı, okullarımızda yemekler yapılacak diye. Okullarda kantinlerde bazı şeyler yasaklanmaya başladı. Dilimizde tüy bitti, bu şekerli gazlı içeceklerin reklamını kaldırın kardeşim. Şekerli gazlı içecekler çocukların zehiri. Bakın ben size gösteriyim, işte çocuklarımız, eskiden böyle çocuk mu görüyorduk. Göbekte karaciğerde yağlanma var, bunu yapan ne? Şekerli gazlı içecekler. Bu çocuklar alkol mü içiyor? Eskiden alkol içenler böyle olurdu.
Buket: Peki hocam devam edelim o zaman. Biraz eğlenceli bir soru. Sizin ekmek, şeker tüketmeye karşı olduğunuzu biliyoruz. Peki yanınızdaki yakınınızdaki insanlar, aileniz sizinle yemek yerken acaba ne hissediyorlar. Soru gelsin.
Soru 8: Yakın çevrenizdekiler sizinle yemek yiyecekleri zaman stres oluyorlar mı?
Canan: Hayır olmuyorlar, artık alıştılar. Bu bir yaşam biçimi çünkü. Ama sizi bilmem, siz oluyorsunuz galiba. Ekmeğe karşı olmamın sebebi kanserojen kardeşim, bromürden dolayı. Bir sürü katkı maddesi varda en tehlikelisi bromür. Bir sürü e maddeler var, bunlardan dolayı karşıyım.
Buket: size yakın birisi tatlı yese, bişey diyor musunuz hocam.
Canan: Hayır hiç bir şey demiyorum. Onlar demoklesin kılıcı gibi suçlu hissediyorlar ben ne yapıyım. Yazlıkta denize giriyoruz, merdivenden inerken küçük bir çocuk geldi, oğlan çocuğu. Gayet üzgün şekilde bana baktı “ben bugün pilav yedim ama çok güzeldi” dedi böyle suçlu suçlu.
Buket: siz ne dediniz?
Canan: Bende başını okşadım “iyi yapmışsın, sen büyüme çağındasın, tabi ki yiyeceksin” dedim ne diycem. Çocuklar bile bunu hissediyor, halkın bilinçlenmesi önemli. Ben herşeyi yeyin diyorum ama doğal olacak, sade olacak karışık olmayacak, kimyasal madde girmeyecek, kokular aromalar girmiycek, ithal olmayacak efendim. İthal sarımsak yemeyin, ithal sarımsak olur mu, bitti.
Buket Aydın sordu Canan Karatay Yanıtladı
Buket Aydın: Merhaba! 40'a hoş geldiniz. Bu programda konuklarımıza tam 40 soru yöneltiyoruz. Her soru için 2dk süreleri var. Programın süresi toplam 80dk, eğer bir soruya 2 dakikadan az sürede yanıt verirlerse diğer sorular için bizden süre isteme hakları var. Tabi o süreyi ben olara verirsem. Konuklarımızın soruları pas geçme hakkı var. Neden böyle bir hak tanıdık? Çünkü program içerisinde onlara kırmızı sorular yöneltiyoruz. Bunlar bizim için zor sorular. O sorular veya diğer sorular için pas geçme haklarını kullanabilirler. Kırmızı soru geldiğinde bunu siz de anlıycaksınız çünkü tüm stüdyo kıpkırmızı olucak. Son 30 saniyeyi de birlikte heycanla hissedicez. Kırkın bu haftaki konuğu prof. Dr. Canan Karatay. Hocam hoşgeldiniz.Canan Karatay: Teşekkür ediyorum, iyi yayınlar.
Buket: Çok teşekkürler. Sizinle daha önce çok fazla progamda bir araya geldik ama ilk defa böyle bir programda birlikteyiz. Çok teşekkür ediyorum beni kırmayıp geldiğiniz için.
Canan: Sağolun, hayırlı olsun programlarınız. İzleniyor biliyorum, çok seviliyorsunuz, kutluyorum.
Buket: Çok teşekkür ediyorum hocam. Şimdi hemen başlayalım, hız kesmeyelim. Siz ne zaman bir açıklama yapsanız her zaman çok konuşuluyor ve mutlaka kızdırdığınız birileri oluyor. Soru gelsin.
Canan Karatay'a 40 soru!
Soru 1: Hep aykırı bir ruh muydunuz? Hep söyledikleriniz birilerini kızdırır mıydı?
Canan: Hayır, hiçbir zaman aykırı olmadım ama herkes onu aykırı diye görüyor. Ben gerçekleri konuşuyorum, bilimsel verilere dayanarak gerçekleri anlatıyorum ama yeni yetişmeler, yeni nesiller bunu ilk defa duydukları için aykırı gibi oluyor. Hep gerçekleri söylemişimdir, hiçbir zaman aykırılıkla alakam yoktur ama göbek adım mutiya'dır. Mutiya arapça "itaatkar" demek ama itaatkar da değilimdir.
Buket: Burdan süre artırdık, ilerde lazım olacağına eminim. Hatta lazım olacağını düşündüğüm bir soru geliyor şimdi. Canan hocamın son dönemde en çok konuşulan açıklamasıyla devam edicem. Geçen hafta veganlarla ilgili bir açıklama yaptınız. Tahıl yiye yiye tahıl beyinli olurlar dediniz, erken öldüklerinden bahsettiniz. Ayrıca koyuna da benzettiniz. Veganlardan çok büyük tepki geldi size. Onlar dediler ki "biz araştırma yapıyoruz, farkındayız ne yaptığımızın, bunların hiçbirini kabul etmiyoruz" diye karşı argümanlar, bunu siz de duydunuz. Hatta çok sert argümanlar da geldi, ilerleyen dakikalarda ona da değiniriz ama şimdi vegan sorusu gelecek. Soru gelsin.
Soru 2: Veganlara neden tahıl beyinli dediniz?
Canan: Veganlarla vejeteryanları karıştırmayalım. Bana hücum edenlerin çoğu vejeteryan. Yani cımbızla çekmişler onu şey (itiraz) olarak almışlar. Bidaha söylüyorum, vejeteryanlara karşı değilim. Veganların sağlıksız olduğunu bir hekim olarak söylüyorum. Neden? Çünkü görüyorum (sağlıksız olduklarını) bunun için. İnsan vücudunda %60 sudur, %20 protein, %19 yağdır. Bu protein ve yağ hayvansal protein ve yağlardır ve % 1 karbonhidrattır. Şimdi veganlar kesinlikle her türlü hayvansal ürünü red ediyorlar. Vejeteryanlarla veganlar ap ayrı, fark ettirmemiz lazım onu söylüyorum. Veganlar hiçbir hayvansal ürün yemiyorlar. Hangi hayvansal ürünleri yemiyorlar? Kırmızı etten, balıktan, tavuktan vaz geçtik, onları vejeteryanlar yemiyor. Veganlar yoğurt yemezler, hayvanın sütünü içmezler, yumurta yemezler, peynir yemezler, tereyağ yemezler. Bu hakikaten insanın bedenine, yaratılışına, fıtratına aykırı bir olaydır. Niçin tahıl beyin dedim çünkü milattan önce 5.yüzyılda hipkrat diyor ki "ne yerseniz osunuz" Tahıl yerseniz tahıl beyinli oluyorsunuz, bunu ben söylemedim, milattan önce 5.yy'da (hipokrat söylemiş) Niçin alınıyorlar? Koyunlara benziyorlar niye kızıyorlar. Hayvanları seviyorlar mı koyunları, Hayvanlardan gelen süte dokunmuyorlar mı, dokunmuyorlar, peki. Koyun da tahıl beyin, niye o kadar alınıyorsun, en sevdiğin hayvana benzetiyorum seni.
Bir de şu farkımız var, şunu gösterelim. Koyunlar ve inekler hakikaten ot oburdurlar. Biyolojik olarak varlıklar otobur ve etobur olurlar. Bizim gibi hem otobur hem otobur olurlar, bu biyolojiktir. Yani Allah böyle yaratmıştır. Otobur dediğimiz ineğin tam 4 tane miğdesi var. 1- Rumen 2- Reticulum 3-Omasum 4-Abomasum. Ve bu hayvanlar bütün gün geviş getirirler. İnsanlar geviş mi getiriyor? Bunlar (geviş getiren otçullar) otları yiyorlar sonra bütün gün yatıp ağızlarına tekrar geliyor tekrar gönderiyolar sindiriyolar. Yapıları tamamen değişik, fıtratları tamamen değişik.
Buket: Hocam süremiz bitti, verebileceğim maksimum süreyi verdim. Bu konuyla ilgili başka bişey sorucam size. Şimdi vejeteryanlara saygım var diyorsunuz, veganlığa karşı olduğunuzu söylüyorsunuz. Veganların farkı süt ürünlerini ve yumrtayı tüketmiyor olmaları. Soru gelsin.
Soru 3: Doğada her şeyi ikame edebilecek bir yiyecek yok mu?
Canan: Dengeli olarak hepsinin girmesi lazım (vücudumuza), dengeli olarak et yiyeceğiz, ot da yiyeceğiz, süt de içeceğiz, protein de yiyeceğiz. Protein olmadan beyin çalışmaz. Hayvansal protein olmadan , hayvansal yağ olmadan vücut çalışmaz, hayatta kalamayız. Veganlar diyor ki "biz protein alıyoruz" ama bitkisel protein alıyorsunuz. O yeterli değil. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmiyorsunuz, kanımızı güçlendiren hayvansal yağlar ve hayvansal proteinlerdir. Ben onu söylüyorum. Bana gelen veganlardan büyük bir çoğunluğunda demir eksikliği var. D vitamini eksikliği, B12 eksikliği var. Saçları dökülüyor, adetleri bozulmuş durumda, ben bunu gördüğüm için bir hekim olarak konuşuyorum. Ama vejeteryanlara kesinlikle karşı değilim. Onlara saygım var, onlar herşeyi yiyorlar, kırmızı et, tavuk yemiyorlar, şeyi (balık) yemiyorlar. Tabi onların felsefesine saygım var. Birdaha söylüyorum veganlık hastalıktır, vejeteryanlığa karşı değilim. Vejeteryanlarda kalkıp bana hücum etmesin, ne dediğimi iyi dilesinler.
Peki burdan da süre artırdık. Şimdi bir kırmızı soru geliyor. Evet şimdi, bir açıklama var sizinle alakalı. O açıklamayı burada okuycam size. "Kimse kimseyi beslenme biçimi üzerinden eleştirip hakaret edemez. Ben canan karataya et beyinli demiyorum, onun önerileri umurumda değil. O çok zeki olduğu için paralarını telefon dolandırıcılarına kaptırdı. Beni kimse böyle tuzaklara düşüremez." Bu leman sam, sanatçı leman samın sizinle ilgili yapmış olduğu bir açıklama. Hocam sizeher kızan bu dolandırıcılık meselesini gündeme getirmeye çalışıyor, bununla ilgili ne düşündüğünüzü merak ediyoeu. Soru gelsin.
Soru 4: Dolandırılma konusunun gündeme getirilmesi sizi rahatsız ediyor mu?
Canan: Hayır, rahatsız olmuyorum. Sayın leman samın kendi fikridir. Herkes hür fikrini söylemeye serbesttir. Saygı duyuyorum yalnız leman samın vejeteryan olduğunu %1500 biliyorum. Onun için bana hücum etmeye hakkı bile yok, farkında değil. Veganlıkla vejeteryanlığı lütfen öğrensin diyorum efendim. Biliyorsunuz masallarda ne denirdi, masallarda bir prens gelir içeri girecek, atın önünde et vardır, itin önünde ot vardır. Prens bu kapıyı açmak için bunları değiştirmek mecburiyetindedir. Bu masallara bile girmiştir. At et yiyemez, it de ot yiyemez. Bu masallarda prens sevgilisine kavuşmak için atın önündeki eti alıp itin önüne koyacak, itin önündeki otu alıp atın önüne koyacak. İnsan vücudunda, veganlara söylüyorum, 4 tane köpek dişimiz var 8 tane de azı dişimiz var. Bunlar etleri parçalamak içindir. Yaratılışımız fıtratımız böyledir. Onun için akıllarını başlarına alsınlar.
Soru 5: Oğlunuzun vejeteryan olduğu doğru mu?
Canan: Tabiki, oğlum da vejeteryan, gelinim de vejeteryan. Ben vejeteryanlara karşı değilim. Hatta onların evlerine gittiğimiz zaman iskoçyada biz de orda onlara saygı olsun diye et yemeyiz eşimle. Ne pişiyorsa evde onu yeriz. Ama yoğurtlarını yaparlar, peynir yaparlar, yumurta alırlar, tereyağ alırlar bunları bol bol yerler. Veganlar bunları yemiyor kardeşim. Ben onun için şeyapıyorum. Biz sağlıklıyız demesinler, biliyorsunuz 2016 da italyada vegan anne babadan bir çocuğu aldılar. 10 yaşındaki çocuk 3-4 yaşında gibi, büyümedi. Çocuklara bu eziyet olarak kabul edildi, italyada kanun teklifi verildi veganlar çocuk yetiştirmesin diye. Ben veganlara soruyorum doğdukları zaman analarından süt içtiler mi içmediler mi? Veya bebekleri olduğu zaman süt veriyorlar mı vermiyorlar mı? O kolestrol olmasa çocuk gelişemez. Hayvansal kolestrol olmasa çocuklarda gelişemez, beyin de gelişemez, hiçbir hormon gelişemez. Seks hormonu, östrojen hormonu, progesteron, gebelik hormonu, testesteron olmaz (gelişmez) Stres hormonu da olmaz. Onun için veganlığa karşıyım kardeşim.
Vede hür olarak konuşuyorum. Mustafa Kemal diyor ki, tevfik fikret diyor ki "vicdanı hür, irfanı hür ve fikri hür gençlik istiyorum" ben bir cumhuriyet kadını ve anadolu kadını olarak fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür olarak konuşuyorum. İrfan ne demek "Allahın bir kişiye verdiği doğruyla yanlışı ayırt etme gücüdür" onun için paraşütlerinizi açın, irfanınızı kullanın diyorum.
Buket: Sizi şikayet etmelerinden rahatsız oldunuz mu veganların?
Canan: Şikayete hakları yok, etsinler onlar kendilerini tatmin ediyorlar. Umurumda değil. Herkes şikayet ediyor. İmamı azam diyor ki "eğer bütün oklar size geliyorsa, bilinki siz haklısınız"
Buket: Güzel bir sözle bitirdik süreyi. Uzun yaşamaktan çok, kaliteli ve sağlıklı yaşamak önemli. Tüik (Türkiye istatistik kurumu)'in yaptığı 78 yaş istatistiğine inanmıyorum. Gençlerimiz hasta ve erken ölüyorlar deöişsiniz. Şimdi eski toprak diye nitelendirdiğimiz kesim ortalama yaşam süresini mi uzatıyor o zaman diye sorarsak, gençlerimiz bu kadar hastaysa bizim toplum olarak daha bilinçli olmamız gerekmez mi bu konuda. Soru gelsin.
Soru 6: Gençler neden sağlıklı değiller?
Canan: Valla gençlerimiz bebeklerimiz ana rahminden itibaren sağlıklı değil, çocuklarımız, gençlerimiz sağlıklı değil. Bugün 12 aylık bebeğe karaciğer nakli yapılıyor, 3 yaşındaki bebeğe kalp nakli yapılıyor, yapılacak mı tabi yapılacak ama neden bunlar çocuklar böyle sakat doğuyor, esebe diye bir hastalık var nereden çıktı bu? Son 30 yılda çıktı, genetik falan da değil. Son 30 yılda neden çıktı çünkü endüstriyel gıdalar piyasaya sürüldü. Bütün çocuklar bütün gençler bunlara yöneltildi, harcama yapsınlar diye. Eskiden bir sigara tehlikeliydi, onu da 18 yaşına kadar kimse kullanmazdı. Şimdi şekerli gazlı içecekler, enerji içecekleri (çıktı) herkese şakır şakır reklam yapılıyor kardeşim. Hastalık sebebi bu. Toprağımız da bozuldu, tarım zehirleri (kullanılıyor) suyumuz da bozuldu havamız da bozuldu, yiyeceklerimiz bozuldu. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur . Vücudumuzun temel olarak sağlıklı olmasını sağlamamız lazım, ben bunun için ortya düşmüşüm, dilimde tüy bitti, 7 tane kitap yazdım. Buket: Peki yine bununla bağlantılı bir soru var sırada. “Çocuklarınız sizden daha kısa ömürlü olucak” diyorsunuz. İngiltere, Amerika, fransa hepsi endişe içinde çocuklarımız bizden daha kısa ömürlü olacak diye bu ülkeler endişe içinde diyorsunuz. Soru gelsin.
Soru 7: Halktan çocuklarımızın kısa ömürlü olacağı bilgisi neden saklanıyor?
Canan: Onu saklayanlara sorucaksınız. Onu görmek istemiyorlar diye düşünüyorum. Bu bütün dünyada konuşuluyor ve ona tedbir alınıyor. Bizim tedbir almamız lazım. Mesela ingilterede şekerli içeceklere çok yüksek vergi getirdiler. Böyle şeylerle yapılıyor. Bizim çocuklarımız niye bu kadar hasta? Eskiden biz Türkiyede bütün gençlerde haşimato mu vardı? Troit mi vardı? Bu kadar meme kanseri mi vardı? Biz okurken (üniversiteye giderken) bunlar yoktu, son 20-30 yıl içinde çıktı. Çünkü yanlış beslenme en büyük faktör, elektronik manyetik alanlar, hava kirliliği, temizlik ürünlerinin içindeki klor, bromür dediğimiz ekmeğe katılan madde en büyük faktör. Bromür bir kere kanser sebebi, bu niçin konuşulmuyor Türkiyede? Geçenlerde bir araştırma yapılmış, sofra tuzlarının bilmem nesi. Sofra tuzları tabi ki rafine olunca karışıklık, onu söylüyoruz “kristal kaya tuzu kullanın” diyoruz. Ekmeğe katılan bromürü kaldırın diyoruz tarım bakanlığına sesleniyorum. Bromürün troit kanseri yaptığı, haşimato yaptıpı, pankreas kanseri yaptığı, prostat kanseri ve kolon kanseri yaptığı biliniyor. Bunlar niçin hala un fabrikalarında her türlü una bromür katılmasına izin veriyoruz. Tabi ki çocuklarımız gençlerimiz bizden daha çok hasta çünkü bunlarla besleniyorlar. Gençlere bir şey söylemiyorum onlara bu arz ediliyor. Ama bakanlık da sağlık bakanlığı da eğitim bakanlığı da tedbir almaya başladı, okullarımızda yemekler yapılacak diye. Okullarda kantinlerde bazı şeyler yasaklanmaya başladı. Dilimizde tüy bitti, bu şekerli gazlı içeceklerin reklamını kaldırın kardeşim. Şekerli gazlı içecekler çocukların zehiri. Bakın ben size gösteriyim, işte çocuklarımız, eskiden böyle çocuk mu görüyorduk. Göbekte karaciğerde yağlanma var, bunu yapan ne? Şekerli gazlı içecekler. Bu çocuklar alkol mü içiyor? Eskiden alkol içenler böyle olurdu.
Buket: Peki hocam devam edelim o zaman. Biraz eğlenceli bir soru. Sizin ekmek, şeker tüketmeye karşı olduğunuzu biliyoruz. Peki yanınızdaki yakınınızdaki insanlar, aileniz sizinle yemek yerken acaba ne hissediyorlar. Soru gelsin.
Soru 8: Yakın çevrenizdekiler sizinle yemek yiyecekleri zaman stres oluyorlar mı?
Canan: Hayır olmuyorlar, artık alıştılar. Bu bir yaşam biçimi çünkü. Ama sizi bilmem, siz oluyorsunuz galiba. Ekmeğe karşı olmamın sebebi kanserojen kardeşim, bromürden dolayı. Bir sürü katkı maddesi varda en tehlikelisi bromür. Bir sürü e maddeler var, bunlardan dolayı karşıyım.
Buket: size yakın birisi tatlı yese, bişey diyor musunuz hocam.
Canan: Hayır hiç bir şey demiyorum. Onlar demoklesin kılıcı gibi suçlu hissediyorlar ben ne yapıyım. Yazlıkta denize giriyoruz, merdivenden inerken küçük bir çocuk geldi, oğlan çocuğu. Gayet üzgün şekilde bana baktı “ben bugün pilav yedim ama çok güzeldi” dedi böyle suçlu suçlu.
Buket: siz ne dediniz?
Canan: Bende başını okşadım “iyi yapmışsın, sen büyüme çağındasın, tabi ki yiyeceksin” dedim ne diycem. Çocuklar bile bunu hissediyor, halkın bilinçlenmesi önemli. Ben herşeyi yeyin diyorum ama doğal olacak, sade olacak karışık olmayacak, kimyasal madde girmeyecek, kokular aromalar girmiycek, ithal olmayacak efendim. İthal sarımsak yemeyin, ithal sarımsak olur mu, bitti.

Bu habere yapılan yorumlar!