Derin Analiz 6 şubat 2018 | Afrin Operasyonu hakkında sohbet!
King Haber - Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber'de Hasan Kurtulmuş"un sunduğu Derin Analiz programında gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Programda konuşulanları sizler için yazdık.
Erdoğan'ın grup toplantısından bir bölüm: Eğer kutsallarına sahip çıkacak cesareti yoksa bir topluluk nasıl millet olabilir? Nasıl kendine bir gelecek inşa edebilir. Halbuki biz binlerce yıllık milletiz. Hemde kurduğumuz devletlerle bayraktarlığını yaptığımız medeniyetimizle, coğrafyamızda hiç bitmeyen mücadelemizle biz dünyanın sayılı milletlerinden biriyiz. Türkiyeyi güya deaş ile mücadele için diyerek topladıkları çapulcularla aynı kefeye koyanlar kimin eşkiya sürüsü kimin gerçekten devlet olduğunu yavaş yavaş görmeye başladılar.
Biz sabırlı bir millet ve sabırlı bir devletiz. Barış için huzur için kendimizle birlikte tğm dostlarımızında güvenliği ve refahı için elimizden geleni yapmaktan çekinmeyiz. Fedakarlıkta üstümüze yoktur. Son iki asrı hep fedakarlıkla geçirdik. Gözümüzün önünde yalanla dalavereyle ayak oyunlarıyla diplomatik sahtekarlıklarla 5 milyon metrekarelik vatanımız adeta talan edildi. Geriye kala kala 780bin kilometre kare bu ülke kaldı. Anlaşılan o ki birileri bunu da bize çok görüyor. bizi öyle çok zorladılar ki sonunda uyuyan devi uyandırdılar bunu böyle bilsinler.
Türk milleti üzerinden asırlık rehaveti atıyor, tozları silkeliyor. Ruhunu ve bedenini tazeleyerek yepyeni bir döneme doğru ilerliyor. Bu gerçeği gören yüzmilyonlarca kardeşimiz başarımız için dua ediyor. Çünkü onlarda asırlardır içinde çırpındıkları sıkıntılardan kurtulmak için umutlarını bize bağlamış durumdalar. Türkiyenin her başarısı milyonlarca yürekte yeni bir ümit kıpırdısı olarak dalga dalga büyüyor.
Yiğit Bulut: Türk milleti asırlardır bu coğrafyada bağlanıyordu, etkisiz hale getiriliyordu. Şimdi cumhurbaşkanımızın dediği gibi Türk milleti ayağa kalkıyor ve uyuyan bir dev uyanıyor. Gerçekten de 1699 karlofça anlaşmasından itibaren 300 yıldır bu coğrafyada uyutulduğumuzu, ezildiğimizi, etkisiz hale getirildiğimizi ve topraklarımızın elimizden savaşla değil diplomasi oyunlarıyla içeriden çıkarılan karışıklıklarla ve içeri sızdırdıkları devşirmeler ile topraklarımızın elimizden çalındığını görüyoruz. Geriye baktığımızda son 200 yılın topraklarımızın nasıl çalındığını çok daha iyi anlıyoruz. Dolayısıyla Türk milleti uyanıyor cümlesi çok önemli. Evet Türk milleti uyanıyor Hasan bey. Ve Türk milleti etnik kökenden gelen bir tarif değil, bunun altını çizmek istiyorum. Türk milleti hangi etnik kökenden,a hangi inanıştan, hangi coğrafyadan gelirse gelsin bu coğrafyada buluşmuş bütün insanların adıdır Türk milleti. Hepimizin adıdır Türk milleti. Ne mutlu Türküm diyene , Ne mutlu Türk olana cümlesinden çok farklıdır. Ne mutlu Türk olana etnik bir cümle ama ne mutlu Türküm diyene bu coğrafyadaki herkesin ''Ben Türküm'' diyen Türk milletinin bir parçasıyım diyen, Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşıyım diyen herkesin aynı kaderi paylaştığı motto'nun adıdır. Dolayısıyla milletçi olma terimini tanımlamak çok önemli.
Yeni dünya düzeni tanımlanırken bu coğrafya yeniden tanımlamak önemli. Ve artık biz bunları 20 yıldır konuşuyorduk ama artık resim o kadar net ortaya çıkıyor ki, o kadar net büyük bir ayağa kalkış var ki Türk milletinin uyanışı o kadar net bir şekilde görülüyor ki her alanda, üretim,ekonomi,siyaset, sosyoloji. Her alanda ayağa kalkan bir millet , her alandan ayağa kalkan bir ülke görüyorsunuz. Şimdi bazı gerçekleri çok açık konuşuyoruz, başımıza bela geliyor sonra. Gelsin hiç önemli değil, biz doğru bildiğimizi söyleyelim ne olursa olsun. Bir örnek vereyim bakın bundan tam 10 sene önce ben bir televizyonun genel yayın yönetmeniyken sayın cumhurbaşkanımız başbakan iken bir kahvaltı düzenlemişti medya mensuplarıyla. Ben o kahvaltıda şu konuşmayı yapmıştım. ''İnternet dediğimiz yapı denetimsiz olamaz bugün Türkiye'de devletin denetimi dışında internet üzerinden çalışan binlerce yüzlerce TV kanalı var. İnternet dediğimiz yapı üzerinden haysiyet cellatları ortaya çıktı. Bunun bir şekilde denetim altına alınması gerekiyor'' demiştim. O yazıyı okuyacağım.
Yiğit Bulut İnternet Düzenlemesi Önerisi
''Medya üst kurulu yeni anayasayla birlikte hayata geçirilebilir. Sayın başbakan ile yaptığımız kahvaltıda paylaştığım medya üst kurulu hakkındaki görüşlerimin çarpıtılmış halini internet sitelerinde ve gazetelerde okuyunca ''vay be'' dedim. Neler demişim haberim yok. Bir basın mensubu olarak güzide basınımızın gazabına uğradım. Hiç önemli değil, benim dünya anlayışım kesin, net ve asla değişmez. İnandığım yolda bütün dünya üstüme gelse yinde de doğru bildiğimi söylerim. Yıl 2010. ''
Şimdi gelelim anlatamadığım diyerek olayı kibarca algılayıp anlatacağım medya üst kurulu kararına. Detaya geçmeden 2 tespit yapmak istiyorum. Türkiye'de sansür ile düzenleme kuralsız olmak ile özgürlük kavramları birbirine karıştırılıyor. Birileri bunu her türlü hukuki düzenleme dışında kalmak için yapıyor ve kamuoyunu her defasında yanıltıyor. bir alanda kurallar konulması oranın sansürlenmesi demek değildir. İkincisi , saklayacak bir şeyi olmayanlar kurallara uyanlar düzenleme yapılmasından korkmazlar. Koyarsınız kuralları herkes şeffaf şekilde yoluna devam eder. Türkiye'de bildiğiniz gibi bir tek düzenleme RTÜK ile yapılmış ve Radyo Televizyonlar için kurallar belirlenmiş. Şimdi soralım, RTÜK var diye sansür mü var? yoksa kurallar mı yanlış konmuş, varsa söyleyin birlikte savaşalım. Rtük'ün var olma mantığı çok basit. Radyo televizyonlar kamu varlıkları üzerinden size ulaştığı için düzenleme yapılabiliyor. Radyo ve televizyonların kullandığı frekanslar internet hatları herşey kamuya ait Hasan bey , altyapı. Rtük'ün anayasal bir temeli var. Şimdi soralım telekom veya mobil şebekeler üzerinden Türkiyede 50milyon üzerinde abonesi olan internette neden kural yok? Telekom alt yapısı veya CSM frekansları eğer kamu değeri ise bunlarda kamu vasıtası değil mi? Sevgili dostlarım işin kamu frekansı ile ulaşım kısmı bana göre eksiktir. Mantık farklı olmalı, bir ülkede kamu yaratma gücünde olan bir araç kullanıyorsanız bunun kuralları olmalıdır. Tamamen kuralsız bir kamuoyu gücü sonunda yargı yoluyla hiçbirşey yapılamayan haysiyet cellatlarına yol açar. Bunu en iyi sayın başbakan biliyor. Manşetlerle çarpışarak geldi. O manşetler gün geldi onu demir parmaklıkların arkasına itti. (Bu yazı 2010 yılında yazılmış.)
Bu ülkede kendine basın mensubu diyenlerin linç ettiği yüzbinler yaşıyor. İşin garip bir tarafı daha var, internet siteleri artık ciddi bir reklam alanı ve bu parayı alanların kim olduğu belli değil. Vergi diye birşey bazıları için asla yok çünkü künyelerin çoğu sahte. Son not: İnternet deyince sadece yazılı bir basın türünü anlamayın. Geniş bant ve string ile TV artık internette. Rtük alanıdışında kalan binlerce internet televizyonu var bu ülkede. Sonuç: Konuyu çok fazla uzatmayacağım. Ben sansürü kontrolü tarif etmiyorum, çarpıtmaya hiç gerek yok. Birileri kamuoyu gücünü kullanıyorsa bunun yazılı ve toplumsal kuralları olmalı. Mağdur olanların yardım mekanizmalarına gitmeden önce en azından bir başvuru yaparak çektiklerini tescil edebilecekleri bir yapı olmalı. Tekrar soruyorum: Yaptırım gücü olsun sansür yapılsın asla demiyorum. Sadece etik değerler ve maddi kuralları tarif eden bir toplumsal yazılı sözleşmeden bahsediyorum. Devam ediyorum şimdi bakın bu yazıyı yazdığım tarihi de söylüyorum: 27.09.2010 yani başbakanla kahvaltı edip orada internetle ilgili bir düzenleme yapalım dediğim bir gazeteci olarak, bir tv genel yayın yönetmeni olarak dediğim toplantı.
Şimdi ben bu toplantıyı yaptıktan sonra NTV televizyonunun internet sitesine bakalım. Yiğit bulut'un önerisi lemana kapak oldu. Konuşanları tahtaya yazdım sayın başbakanım karikatürü çizmişler. ''HaberTürk TV yayın yönetmeni Yiğit Bulut'un başbakan Erdoğana sunduğu 'Rtük gibi bir kurul oluşturulsun ve internet medyası denetlensin' önerisi leman dergisine kapak oldu.''
Bügün, sayın ulaştırma bakanının açıklamalarına bakalım. ''Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan internet yayınlarına yönelik RTÜK denetimine ilişkin düzenlemenin detayları hakkında konuştu. Arslan şunları söyledi: "Gerçek hayatta her ne suç ise sanal hayatta da aynı şeyler suç. "Suç işleme özgürlüm var" deme şansımız yok. Özgürlüğümüz nereye kadardır? Başkalarının özgürlük alanına müdahale ettiğimiz sınıra kadardır. Özgürlükler sınırsız değil. Nitekim biz gerek televizyon yayıncılıkları, gerek radyo yayınları konusunda eğer milli güvenliğe müzahir, ülkenin ahlaki düzenine müzahir bir yanlışlık yapılıyorsa bununla ilgili işlem yapmak durumundayız, yapıyoruz. Bugün televizyonlarda sansür mü var? Her program yayınlanabiliyor. Herkes, hakkaniyet ölçülerinde değer yargıları ölçüsünde yayınları yapılıyor. Hiç bir şekilde hiçbirinin bir yayını engellenmiyor. Nereye kadar? Bir yanlış yayın, ülkenin milli güvenliğine, bekasına, insanlarımızın değer yargılarına zarar verecek bir yayın yapılıyorsa o zaman müdahale ediliyor. İnternet üzerinden yapılan TV yayınlarda, herhangi bir düzenleme olmamasından kaynaklı insanlar burada yanlışlık yapabiliyorlar. Bizim amacımız burada bir yasal düzenleme getirmek ve yanlışlığın önüne geçmek. Hiç kimsenin yaptığı doğru yayına müdahale etmek değildir.'' (http://www.hurriyet.com.tr/bakan-acikladi-internete-rtuk-denetimi-nasil-olacak-40732799) diyor ve devam ediyor. Sayın bakan çok doğru tespitlerde bulunuyor. Bugün Türkiye 2018 yılında internet medyasının da aynen diğer medyalar gibi bir RTÜK gibi bir organ tarafından denetlenmesini konuşuyor. 2010 yılında ben bunu teklif ettiğimde sayın başkana toplantıda, başta NTV olmak üzere kimlere dokunduysa bunun ucu günlerce bana saldırdılar hasan bey. Söylediğim neydi şuydu: İnternet yayıncılığına bir kurallar düzeni getirilsin. Bir kurallar topluluğu konsun, Sahte künye ile kimseyi linç etmesin internet siteleri. Açılan davalar sonuçsuz kalmasın. İnternet siteleri reklam alıp vergiden kaçmasın. İnternette sosyal medyada insanlar aleyhine montaj şantaj kullanıldığı mecaralar olmasın. Bakın, 17-25 aralıkta Fetö'nün darbe denemesi de Fetö'nün bütün sosyal darbe denemeleri de hep bu internet kaynaklı yayınlardan geldi.
Fetö'nün şantaj montaj çetesi
Hasan Kurtulmuş: Bir partinin genel başkanını aldılar aşağı yiğit bey.
Yiğit Bulut: CHP'nin genel başkanı Deniz Baykal'ın kasetleri internet üzerinden yayınlandı. Yine o dönemde bir televizyon genel yayın yönetmeniydim. O kasetlerle ilgili bir dedektiflik firmasını muhabirlere buldurdum, adresini gösterdim, önünden canlı yayın yaptırdım. Bugün hala o konuyu çözmek isteyenler o yayını izlesinler. Şunu da söyleyim, Deniz Baykal'ı düşüren Fetö kumpası arkasından da siyasi süreci dizayn etti. Bu kadar açık ve seçik söylüyorum. MHP genel başkan yardımcılarına yapılan operasyon arkasından siyasi sürecin diyayn edilmesi denendi. Yani şimdi gelelim biz yine aynı konumuza. Eğer bir internet denen mecra varsa artık havadan daha fazla kullanılıyorsa diğer yayın imkanlarından daha fazla kullanılıyorsa bu mecra ile ilgili bir ülkenin düzenleme kurulu olması gayet doğaldır. Dolayısıyla hükümetin attığı adımı bir vatandaş olarak sonuna kadar destekliyorum. 2010 yılında yazdığım yazı internette duruyor, girin 27.09.2010 HaberTürk gazetesinde medya üst kurulşuı internet için bunu lütfen okuyun. Ve o gün benimle dalga geçen NTV televizyonu yayınını da bulun. Leman dergisini de bulun, bunları da okuyun. Kimlerin Fetö şantaj montaj internet yolunu nasıl açtığını, o otobanı nasıl genişlettiğini lütfen geçmişe dönün izleriyle bulup okuyun. Ben herşeyi açıklıycam, hiçbirşey gizli kalmayacak. Bu ülkede gazeteciler varya lütfen bazı şeyleri bulun, o gün Yiğit bulut ''internetle ilgili devlet önlem almalı'' dediğinde Yiğit bulutu linç eden medya guruplarının Fetö'ye nasıl hizmet ettiğini bulup çıkarın. Bu kadar açık konuşuyorum. bu ülke savcılarına sesleniyorum, eğer o zamanlarda bunun önü alınsaydı Fetö'nün şantaj montaj çeteleri buraya kadar gelişemezdi, medyanın içine sızamazdı Hasan bey.
Hasan Kurtulmuş: Sadece medyanın içine mi sızdı yiğit bey. Partilerin içine sızdı partileri dizayn ettiler Yiğit bey.
Yiğit Bulut: Ben söyleyeceğimi söyledim. Bir vatandaş olarak hükümetin bu konuda yaptığı düzenlemeyi sonuna kadar destekliyorum. anne ve babalara da sesleniyorum. Çocuklarınızın akıl ve ruh sağlığını korumak adına.
Hasan Kurtulmuş: Bazı oyunlar üzerinden intihar edenler var, birbirini öldürenler var.
Yiğit Bulut: Oyunlar üzerinden çocuklara şuur altı mesajları veriliyor. bugün bazı adamları türettiler. Yok bloggermiş, yok youtubermiş. Küçücük çocuklara sadece küfür öğreiyorlar. Açın izleyin, küfür var, eşcinsellik var, intihara meyil var. Her şey var Hasan bey. Devlet bunu düzenlemesin mi? Korumasın mı devlet vatandaşını? İsrail istediği gibi gelsin internet üzerinden operasyon yapsın, ABD istediği gibi operasyon yapsın, Fetö istediği gibi operasyon yapsın, engellemeyelim mi?
Hasan Kurtulmuş: Bu yolda devlete ait yani, devlette ''alın benim açtığım yolu istediğiniz gibi kullanın '' demiş oluyor o zaman.
Yiğit Bulut: Bütün frekanslar kamumalıdır bütün CSM şirketlerinin kullandığğı frekanslar kamu malıdır, bütün internet şebekeleri kamu malıdır. Bu topraktan geçen kablo, hepimizin bu sokak. Şurdan bir kablo geçirdi diye kablo onun olmuyor. Bir çok yeraltı şebekesi de Türk Telekom üzerinden kullanılır. Türk Telekomda 9 yıl için özelleştirildi. Bütün altyapılar 2025-2030 yılları arasında tekrar devlete döncek şekilde özelleştirmeler yapılmıştır. Hepimizin sahip olduğu bu malları birileri istediği gibi kullanacak vatana millete opersyon yapacak bunun adına internet yayıncılığı diyecek. Bakın çok dürüst yayın yapanlar da var onları tebrik ediyorum.
Beyaz Show'a Bağlanan Pkk Yandaşı
Yiğit Bulut: Hafızamız geçmişteki olayları unutmayacak. Bu ülkede beyaz show diye bir program var. Oraya bir PKK'lı bağladılar öğretmen. Dakikalarca konuşup pkk propagandası yaptı. Ne oldu? savcılar ne yaptı? Ne çıktı oradan? Bu iş bu kadar basit değil. Biz bugün Afrin'de 20,25 yaşında çocuklarımız teğmenlerimiz şehit düşüyor. 5 yaşındaki çocuklar babasız kalıyor. Neden? Bazı şerefsizler TV programlarına çıkıp Pkk propagandası yapsın diye mi? Yada bazı şerefsizler televizyonlarını pkk propagandaasına açsın diye mi? birileri bu ülke için toprağa düşerken birileri bu ülkeyi satamaz. Bu millet onların alnını karışlar. Onun için herkes aklını başına alsın. Bugün doları speküle edelim, faizi speküle edelim, 4-5 banka buluşalım hazinenin ihalesine girmeyelim faiz yükseltelim. Diğer tarafta insanlar orda bu topraklar için şehit düşsün. niye? Sen bu ülkeyi soy diye. Neyle soy diye? Faizle, finansal oyunlarla soy diye, Amerikaya Almanya'ya uşaklık et diye.
Hasan Kurtulmuş: Şekerle soyuyor suyla soyuyor herşeyle soyuyor yiğit bey.
Yiğit Bulut: Neyle soy? Bu ülkedeki çocukların çikolatasına nişasta bazlı şeker karıştır diye. Bu sene sayın Recep Tayyip Erdoğan müdahale etti. Şeker kotası artırılmadı.
Hasan Kurtulmuş: Birde şu suları takip etseler.
Yiğit Bulut: Hepsinin zamanı gelecek Hasan bey. Ne dedi Cumhurbaşkanımız: Türk milleti uyanıyor.'' Her alanda uyanacağız. Değiştirilmiş tohum, genetiğiyle oynanmış tohum, DNA'sı ile oynanmış hayvan, tarım yediğimiz herşey, nişasta bazlı şeker- kolestrol ilaçları, anti depresan ilaçlar.. Bütün bunlarda dünya genelinde büyük bir oyun oynanıyor. türkiyedede bu oyunun parçaları var. Kolestrol ilacı kullanması gerekmeyen adama kolestrol ilacı yazan doktor bunun hesabını verecek. bu devlet bunu bulup çıkaracak.
Hasan Kurtulmuş: Bazı doktorları söylediklerine baksanıza Yiğit bey. Bildiri yayınladılar biliyorsunuz değil mi.
Yiğit Bulut: Onlar doktor mu allah aşkına. Terörist ağzıylşa bildiri yayınlşayan doktor olabilir mi? PKK ağzıyla bildiri yayınlayanlar hekim olabilir mi? Hekimlik insana değer vermektir, yemin edersiniz insan hayatını korumaya. Pkk ağzıyla bildiri yayınlayan birisi doktor olabilir mi hiç birşey olamaz.
Hasan Kurtulmuş: Cumhurbaşkanımızın Afrin harekatıyla ilgili bir açıklaması var o bandı dinleyelim sonra devam edelim.
Cb. Erdoğan: Kardeşlerim! Büyük iddia sahibi olmak, bununla mütenasip imka sahibi olmayı oda çok çalışmayı gerektirir. Zeytin dalı operasyonunda askerlerimiz cesaretle ve kahramanca bir mücadele veriyorlarsa bunun gerisinde Türkiyenin hedeflerine ulaşacağında olan inançları yatıyor. Can tatlıdır, kimse canını kolay kolay tehlikeye atmaz. evlatlarımız sınırlarımız içinde ve dışında can siperhane bir mücadele yürütürken bize bir mesaj veriyorlar. bu mesaj kendi ailelerinden başlayarak tüm milletimiz için daha güçlü, daha büyük, daha müreffeh bir türkiye inşaa etmekle sorumlu olduğumuzdur. 2023 hedeflerimize ulaşmak bunun sadece ilk adımıdır. Yapacak çok işimiz, gerçekleştirecek çok projemiz vardır. Eğer ülkemizi dış politikadan ekonomiye eğitimden sağlığa, savunma sanayinden tarıma kadar her alanda dengeli bir şekildfe ileriye taşımazsak iddialarımızı hayata geçiremeyiz. İşte o zmaanda geçmişte pek çok örneği olan karikatür devletlerden biri durumuna düşeriz. Bugün türkiye herhangi bir hususta kararlı bir irade orataya koyuyorsa gerisinde bunu hayata geçirebileceğine olan inancı ve güveni vardır. ekonomide bunu ispat ettik. diplomaside bunu ispat ettik, terörle mücadelede , fırat kalkanı ve zeyin dalı opperasyonunda bunu ispat ettik. artık hiçbir ülke hiçbir kurum türkiyenin gücünü ve kararlılığğını sorgulayamayacak hale gelmiştir. Hatırlayın, geçmişteki koalisyon hükümetlerini hatırlayın. hani delikli 2.5 kuruşa muhtaç olduğıumuz günbeleri hatırlayın. eğer öyle olsaydık bugün afrin operasyonunu nfırat kalkanı harekatını yapabilir miydik? Orada bir tank harekete geçezdi, bir top harekete geçemezdi. Kalkıpta siha'yı bulacaksın, iha2yı bulacaksın. Kim sana siha verirdi ya, kim sana siha verirdi ya. verdilerde yürüdü mü? yürümedi ama şimdi bu devir geride kaldı. Şimdi hemö sihalarımızı üretiyoruz hem ihalarımızı üretiyoruz. Ve sihalarımızın tüm mühimmatını da kendimiz üretir hale geldik, oun iğçind e bunu rahatlıkla kullanır hale geldik. Ve biz hedeflerimize yaklaştıkça ülkemizin bu duruşu daha da muhkem hale gelecektir. Kardeşlerim! e,Rabbim yar ve yardımcımız olsun işte gördüğünüz gibi şu anda afrin harekatında hamd olsun etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı bine doğru yaklaşıyor. Şehitlerimiz de var ama bizim şehitlerimizin birde inancı var. Onlar sevgili peygamberimizin o müjdesine doğru yürüyorlar. ey şehid oğlu şehid, isteme benden makbel sana avcunu açmış duruyor peygamber.
Teröristlere 5 bin tır ve 2 bin uçak dolusu silah yardımı
Yiğit Bulut: Şu detayı belirtmek gerekiyor. Sayın cumhurbaşkanımızın tarif ettiği kavramların devamı olarak aslında bugün mesela bir gazete diyor ki: Türk tanklarını rus füzeleri vuruyor. Sabah gazetesi de güzel bir haber yapmış. Hatırlarsanız geçtiğimiz iki üç hafta içinde şunu söylemiştim: ABD kurdurduğu paravan şirketler ile rus coğrafyasında ukrayna da silah topluyor. Bazılarının aynısının kopyasını da üretiyorlar. rus malıymış gibni aynısını üretiyorlar. sabah gazetesi de bugün yazmış, Rus sovyet üretimiyle doğu blok üretimi silahlar CİA tarafından savaş bölgelerinde toplanarak Terör örgütü pkk ve pyd'ye veriliyor. Yaklaşık 5.000 tane, ABD tarafından silah tedarik amacıyla gönderilen tır sayısı. 5 bin tır silah gönderilmiş. Bunlar rus coğrafyasından toplanıyor paravan şirketler tarafından. 5bin tır, 2bin kargo uçağı. bu silahların çoğu şu anda o bölgede depolardsa. O değpoların bir kısmı TSK tarafından imha edildi ama halen Afrin'e doğru mümbiç'e doğru bu 5bin tır ve 2bin kargo uağı tarafından götürülen silahların bulunduğu depolar var. Bugün bir gazetede ısrarla ''Rus silahları'' diyor. Ruslar sanki silahları veriyormuş gibi Türkiye ile Rusyanın arasını açmaya yönelik yayın yapıyorlar .Bu fitneye kimse kanmasın. Rus uçağı düşürüldü enkazını da pilotunu da Türkiye yardımıyla Rusya oradan aldı. Rusya ile aramızda tam bir iş birliği var. Rus hava sistemi 15.000 metredeki uçakları vurabiliyor. Nato sistemleri 7.500 metredeki uçakları vurabiliyor yani yarı yarıya. Eğer o bölgede rus savunma sistemleri, hava sistemleri tam olarak çalışsa hiç bir ABD uçağı o bölgeye girip çıkamaz. Ancak B-52 ile gelecek, 25 bin fitten girmeyi deneyebilir.
Rusya ile işbirliği yapıyoruz!
Rus hava sistemleri, nato hava sistemlerinin 2 katı daha gelişmiş durumda ve rusya bu sistemlerden bir kısmını suriyeye vermişti. Türk uçakları o bölgede operasyon yaparken hava sistemleri ruslar tarafından kapatılıyor. yani rusya ile işbirliği içinde bir operasyon gerçekleşiyor. rusya bize bilgi veriyor biz rusyaya bilgi veriyoruz ve bu operasyon yürüyor. Önemli olan şu 5 bin tır silah, bu silah sistemlerin bir kısmı nato tarafından üretilmiş, bir kısmı savaş bölgelerinden toplanmış, Yani rus sillahları amerikanın kurduğu paravan şirketler tarafından alınmış. Bu günaçık seçik yazmış sabah gazetesi. Rus sovyet üretimiyle doğu blog üretimi silahlar cia tarafından savaş bölgelerinden toplanarak terör örgütü pkk ve pyd'ye veriliyor . sanıyorsunuz ki normal bir şirket silah ticareti yapıyor hayır, cia2nın paravan şirketi. ukrayna'dan alıyor pkk'ya getiriyor. Omuzda atılan ve türk helikopterini vuran rus yapımı olduğu iddia edilen silah vardı. O silahta aynı yöntemle pkk'ya verildi. Aynı füzenin ABD versyonları var onlarda pkk'ya verilmiş malesef, aynı tank savar füzesinin milan dediğimiz alman malı versiyonu var. Onlarda malesef pkk'ya Almanya tarafından güle oynaya verilmiş. Bizim tankları modernize etmeyiz orda kullanırsınız diyen almanya , Pkk'ya bizim tankları vurmak için füzeleri nasıl göndermiş. Daha Avrupa ordularınınj envanterine girmeden, pkk'ya verilmiş.Almanya bizim dostumuz müttefikimiz, Avrupa birliği üyelik sürecinde çok iyi aramız, beraber çalışıyoruz, böyle birlşey olabilir mi hasan bey.
Sayın Cumhurbaşkanımız Türk milleti yüzyıllar sonra uyanıyor bir dev ayağa kalkıyor dediya, yüzyıllar sonra uyanıyoruz. Kendine batı diyen iki yüzlü insanların, kendine medeni diyen bu ikiyüzlü batının gerçek yüzünü hep birlikte görüyoruz. bunlar dostumuz değil hasan bey.
Hasan Kurtulmuş: Bunların içinde fransız filozof bir adam var baya aydın birisi. Bizdeki aydınlar gibi değil. ''En büyük özelliğimiz iki yüzlülüğümüzdür'' demişti.
Yunan düşmanı değiliz!
Yiğit Bulut: Yunanistan dışişleri bakanı geçen haftaki sözlerimize cevap vermiş. Bu konuşmalar iki ülke arasındaki dostluğu artırmaz diye. Keşke ilk bölümüde izleseydi. Dedemi yunanlılar öldürdü, kaçırıp ıslak yatağa bağladılar, dövdüler. Sonra verem mikrobunu çocuklarına bulaştırsın diye saldılar. Yıllarca veremli yaşadıktan sonra vefat etmiş. Keşanda bu hikayeyi bana anlattı. Babam demişti ki ''bunları bunları duyacaksın ama senin yaşındaki yorgoya düşman olmayacaksınz çünkü onun suçu yok dedi. Asla yunan düşmanlığı olmayacak dedi. Çünkü bak ifsalıdan otur karşı kahvede oturan adamda burdaki ağa gibidir dedi. Bende hiç yunan düşmanlığı olmadı. geçen hafta konuşurken önce bunu söyledim. sonra kardak'la ilgili konuştum. Ben bir trakya insanı olarak yunanistanın düştüğü duruma üzülüyorum. Limanlar alman işgalinde, bankalar alman işgalinde, uluslar arası küresel sermaye ele geçirmmiş her yeri yunanlılar bedava çalışıyor Hasan bey.
Hasan Kurtulmuş: Bizim komşumuz Yunanistan. Aristonun, eflatunun torunlarından niye çalışmak bekliyorsunuz ki dedeleri filozof. Atina şehir devletiyken bir tane Atinalı'ya iki tane köle düşüyormuş. Onun rahat yaşaması için iki tane köle çalışıyor. Şimdi almanlar onları köle yaptı, tabak taşıyo balık veriyo hizmet ediyor yani. Çalışmazsanız olmuyor bu dünyada. Ne yaptılar yunanistran'a, bir taraftan parayı soktular bir taraftan çıkardılar. yunanistanı borçlu yazdılar. Yunanistan bu borcu 50 senede ödeyemez zaten bir şey üretipde kazandıkları yok. ''Şu yunan malıdır'' diye bir şey gördünüz mü yani. Şu acımasız sistem Osmanlı imparatorluğunu bölerken hepsini osmanlıya düşman ederek bunu yaptılar. ama onlar daha kötü duruma düştüler. Yunanistan osmanlı döneminden daha iyisini yaşamıyor. Balkanlar, orta doğu daha iyisini yaşamıyor. Baksınlar tarihe o kadar yıl içinde nasıl yaşadılar ne kadar zulüm gördüler anlatılırsa, şimdi ne kadar zulüm görüyorlar. Romanyayı baştan aşağı gezseniz şaşarsınız, petrolü var toprağı var ama insanı fakir. 1945 model tramvaylarla geziyorlar. Bulgaristan aynı. yugoslavyayı böldüler eski günlerine 50 yılda dönemezler. Ortadoğuya bakın, akıttığınız kan, göz yaşı kimin yararına. Oraya gelmiş iki tane amerikalı general. biz burda savaşırız diyorlar. biz meksika sınırından gelipte petrol var diye taş taş üstünde koymuyoruz. Petrol şehri teksas diyelim, onun baş şehri dallas. Siz helep'in fotoğraflarını gördünüz mü bir bakın. Musul'a bakın musul yerle bir. Amerikalılar diyor ki : Musulda 346 kişi öldü. Halbuki 11.000 kişi ölmüş şehirde. Kokudan girilmiyor insan ceset kokusundan. Orda ne insan kaldı ne hayat kaldı, peki bundan kim fayda sağladı. sonra açıklama yapıyor amerika, orda daeş var falan diyor. Bütün dünyaya kafa tutmuş, hitleri ve japonyayı devirmiş bir güç, öyle yerden bitme 5-6 adamla uğraşamadı. Irak'ı yok etti 2 milyondan fazla adam öldü , orda birden bire adamlar çıktı arabalı silahlı. Amerika bunlarla başa çıkamadı güya. Bunu söyleyen generaller. Yoldan geçen sarhoşun teki söylemiyor bunu, İyi okullarda okumuş, omzunda bir sürü sırmalar madalyalar yıldızlar.. Gözümüzün içine baka baka biz onlara silah vermiyoruz diyorlar. Bununla ilgili Cumhurbaşkanımızın konuşması var.
Bizim sorunumuz kürtlerle değil teröristlerle!
Cb. Erdoğan: Değerli kardeşlerim! İşi sıkı tutuyoruz. Afrin'deki bu operasyonlar kararlı bir şekilde devam ediyor, edecek. İdlib ile devam edecek. Bize şunu söylüyorlar: ''Ne zaman bitireceksiniz?'' Ne demek ne zaman bitireceksiniz ya. Bize bunu soranlara diyorum ki: ,''Siz Afganistandaki operasyonlarınızı ne zaman bitridiniz? Siz Iraktaki operasyonlarınızı ne zaman bitridniz?'' 18 sene oldu halen ordasınız. Türkiye'ye böyle bir sıkıntınız sizin yok sınırdaş değilsiniz, komşu değilsiniz. Ne işiniz var oralarda? Bbizim 911 kilometre sınırımız var ve bu güne kadar 700'ü aşkın sınırdan Suriye tarafından terör örgütlerinin taciz atışlarıyla karşı karşıya kaldık ve 100'ü aşgın şehidimiz var. Bunu duyuyor mu amerika, görüyor mu? Bize bir çok şeyler söylediler ama ne yazık ki doğru konuşmadılar. Sn. Obama da doğru konuşmadı şuanda Sn. Tramp da aynı yolda gidiyor. Ve bize şunu söylediler: ''Mümbiç'ten çıkacağız'' dediler. Mümbiç aslında tamamiyle %90'ı arap toprağı olan biryer. Peki neden bekliyorsunuz haydi çıkın. Kimleri getirdiniz oraya; pyd, ypg, pkk'yı. Onları getirip oraya yerleştiriyorsunuz hala bize mümbiç'e gelmeyin diyorsunuz. Biz mümbiç'e topraklarını asıl sahiplerine teslim etmek için geleceğiz bizim farkımız bu. Ve biz Amerikaya şunu da söyledik: ''Terör örgütleriyle işbirliği yapmayın. Eğer bu bölgede bir şey yapılacaksa gelin nato'da beraber olduğunuz Türkiye ile bereber bunları yapın.'' Tabi ülkemde bir çok bu noktadaki yaklaşımlar farklı olabilir. Kusura bakmayın; eğer biz büyük devlet olmaya ve eğer biz bu ülkede birilerinin bizim canımızı acıtmasına müsaade etmek istemiyorsak, bu topraklarda belirleyici olacağız. Bizim sorunumuz kürtlerle değil, tamamiyle terör örgütleriyledir. Ve bu terör örgütleri de bellidir: Pyd, ypg, pkk, deaş'dır. Amerika diyor ki: ''Deaş'ı temizledik'' ee temizlediysen niye halen burdasın. 5000 tır silah ve mühimmat getiriyorsun. 2000 kargo uçağıyla silah gönderiyorsun. Kuzey suriye'de bunların ne işi var? Niye bunlar buraya geliyor? Bu sorunun cevabını da lütfen bize verin. Eğer deaş ile mücadele için gönderiyorum diyorsan buna bizim inanmamız mümkün değil buna da karnımız tok. Burada kendilerine söylediğim için bu konuda rahatım. Çok açık ve net birşey var. O zaman sizin Türkiye'ye yönelik hesabınız var, sizin İran'a yönelik hesabınız var veya olmazya Rusya'ya yönelik hesabınız var. Fakat biz yerimizde dimdik duruyoruz ve duracağız.
Hasan Kurtulmuş: Ne zaman bitireceksiniz diyorlarmış. Siz ne zaman çıkarsanız o zaman biter.
Obama doktirini nedir?
Yiğit Bulut: Obama doktirini, daha doğrusu amerikada dönem dönem bazı başkanlardan doktirinler kaldı. Örneğin monro doktirini. Obama doktirini diye birşey yok ama şu var: Obama zamanında başlayan ve muhtemelen danışmanları tarafından ciddi anlamda yanıltıldı. Amerika ortadoğuda Türkiye ile işbirliği yapmak yerine terör örgütleriyle işbirliği yapmayı seçti. Türkiye gibi güçlü bir müttefik varken, insan bir tarihe bakar kaç bin yıldır bu adamlar burada diye. Ve nereden çıkmışlar yola, viyana kapısında zor durmuşlar, dünyada el değiştirmiş tek payitaht istanbul yine Türk milleti tarafından alınmış devir değişmiş. Bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılmış. Bunları unuttular üç beş tane itin köpeğin bir araya geldiği terör örgütü diye ortaya çıkan örgütlerle işbirliği yaptılar. Obama zamanında başladı bu, Obama doktirini bu. Obama nasıl bir baskı altında kaldı bilemeyiz. Aynı hata Tramp döneminde devam ediyor. Tramp da aynı şekilde yanıltılıyor, en önemlisi obama döneminde terör örgütleriyle iş birliği dotirini pentagon tarafından benimsenmiş durumda. Öyle birşey var ki bitaraftan Türkiyeye karşı terör örgütleriyle iş tutuyorsun, 5 bin tır, 2 bin uçak o kadar büyük bir malzeme ki. Bi taraftan Türkiyeyi çepeçevre terör örgütleriyle sarmaya çalışıyorsun, bir taraftan da Fetö'yü Türkiye'nin içine yerleştirerek içte yıkmaya çalışıyorsun.
Yiğit Bulut: 15 temmuz sadece darbe girişimi değildir , 15 temmuz darbe ve işgal girişimidir. Eğer o gece hainler istedikleri gibi ilerleseydi Türkiye dışarıdan da bir işgale maruz kalacaktı. Dışarıdan gelecek işgal terör örgütleri tarafından başlatılacak belkide resmi olarak başka ülkelerin askerleri de işgale katılacaktı. Ak denizdeki gemilerde o gece kimin beklediği, kıbrıs'daki İngiliz üslerinde kimlerin beklediği halen bir soru işaretidir. 15 temmuz bir darbe ve işgal girişimidir bunu hiç kimse unutmasın. Dolayısıyla uzun zamandan beri yapılan bir plan bu. 97 yılında başlayan TSK'yı bölgede pasivize eden, TSK'ya karşı fetö operasyonları başlatan, arkasından TSK'yı pasivize ederek Türkiyeyi dışarıdan terör örgütlerini silahlandırarak silahlı bir girişime maruz bırakacak şekilde başka bir örgütlenmenin yolunu açtılar. Obama doktrini dediğim bu. Amerikanın bu hatadan biran önce dönmesi lazım.
Rusya ile tekrar kavuştuk!
Yalnız şunu da söyleyim. Her şerden bir hayır çıkıyor. Amerika bu büyük hataları yapa yapa Türkiye ile Rusya 300 yıl sonra kavuştu. Osmanlı ile Rusyayı yüzyıllarca savaş ettirdiler. Çin de katılsa bize kimseye ihtiyacımız kalmaz. Türkiye, Rusya, Çin.. Ne var üretmediğimiz? Ne var yer altı kaynağı olmayan? Ne var sahip olamayacağımız? Fransız'dan ne alacağız? İngiltere'den ne alacağız, portekiz'den ,italya'dan ne alacaksın? Bu bölgedeki entegrasyon tam olarak sağlandıdğı zaman Türkiye'nin batısından ne alacaksın, zaten onlar da oradan alıyor gidip. Yer altı kaynağı olarak ne alacaksın?
Ekonomimiz çeşitlendi!
Sayın cumhurbaşkanımızın babakanlığı döneminden bu güne ekonomide attığı en öncemli adınlardan biri: çeşitlendirme yaptı. Eskiden Türk ekonomisi sadece avrupa birliğine bağlıydı. O çeşitlendirmeyi yıllara yaydı; rus coğrafyasına kaytdırdı, çine kaydırdı, ortadoğuya, afrikaya kaydırdı ve Türk ekonomisini çeşitklendirerek 1trilyon dolar sınırına getirdi. Bu çeşitlendirme çok önemliydi. Bu ghün eğer almnayanın tehditleri bizde artık sıfır etki yapıyorsa ekonmimiz çeşitlendirildiği içindir. Şunu da söyleyim parantez açıp, Alman arabaları emisyondan dolayı amerikada dışlanırken Amerikada çok büyük cezalar görürken insanlar arabaları bayilerin önüne atıp giderken artık alman arabalarının yaydığı emisyonla ilgili Türkiyede de adımlar atmamız gerekiyor. Alman arabalarının ne kadar havayı kirlettiğiyle ilgili bir sorgulama..amerikan halkının ciğerleri kıymetliyse türk halkıın ciğerleri daha kıymetli.
Hasan Kurtulmuş: Sayın merkel'in başı dertte, gelip karar veremiyorlar koalisyon hükümetleri falan. Allah yardımları olsun yani. Geçen bir fotoğrafı vardı başını iki eli arasına almış. Avrupada eskiden şöyle korkutuyorlarmış : Türkler geliyor diyorlarmış. İtalyada büytük laflardan birisi ''Anival kapıda'' ikincisi ''Türkler geliyor'' diye. Almanlar kimin tarafına niçin geçtiğini bilmeden makine gibi çalışsınlar istiyorlar. Harpten malup çıkmış bir devletten bahsediyoruz söz hakkı olur mu, onun abisi var ne derse dinlemek zorunda.
Yiğit Bulut: Hasan bey ''türkler geliyor diye korkuttular ''diyorsun. Avrupa'nın bir kısmını da ruslar geliyor diye korkutuyorlar. Türklerle rusların beraber geldiğini düşün.
Hasan Kurtulmuş: Osmanlı Rus, bizim kırım harbi dediğimiz savaş onun için çıkarıldı. Onlar dost olsalardı başka bir dünya olacaktı.
Yiğit Bulut: Avrupanın sıkıntısı şu: Burda dev bir millet var. Rus milleti ve türk milleti, bunlar çok önemli milletler. Normal bir rus, sokaktaki rus, normal bir avrupalıdan daha kültürlüdür. Daha fazla operaya gitmiştir, daha fazla tiyatroya gitmiştir, kitap okumuştur daha fazla dünyayı bilir. Normal bir avrupalı bir rus kadar kültürlü değildir. Rus milleti büyük millettir. Türk milleti çok büyük millettir. türk milleti binlerce yıldır bu coğrafyada, bu coğrafyanın hakkını vererek, her santimini şehit kanıyla dokuyarak bu coğrafyanın hakkını vermiş bir millettir. Amerika, Almanya ister kabul etsin ister etmesin bu coğrafyadaki milletin adı büyük Türk milletidir. Sayın cumhurbaşkanımızın bugün grup konuşmasında söylediği gibi : ''Türk milleti uyanıyor.'' Bu coğrafyadaki milleti adı Türk milletidir, bu coğrafyadaki ümmetin adı da islam ümmetidir. Şimdi avrupa ne yapsın. Bir tarafta türk milleti bir tarafta islam ümmeti, yukarda rus milleti, Avrupa 300 yıldır çaresiz, bizi pasivize etmeye çalışıyor.
Şunu da söyleyim, bir tarafta katolik avrupa bir tarafta müslüman osmanlı ile işbirliği yapmayı seçmiş ortadoks dünyası. bBunları da yanyana koyduğunuz zaman ortodokslar ile müslümanlar arasında dönemsel yakınlaşmalar, Rusya ile Osmanlı arasındakli yakınlaşmalar ki avrupa her zaman bu yakınlaşmayı savaş çıkararak bozmuş. Ve şimdi son olarakta türkiye rusya arasındaki yakınlaşma. Bizim avrupadan alacağımız hiç birşey yok. Ne kültür, ne insanlık, ne herhangi başka birşey, ne eser, ne ürün.. Hiç bir şey yok. Dön bu tarafa, yeni dünya düzeni kalbi asyaya kayıyor.
Avrupa Birliği saçmalığıyla vakit kaybedemeyiz!
Ve Türkiye'nin artık bu Avrupa birliği saçmalığıyla vakit kaybedecek zamanı kalmadı. Ne birliği avrupada birlik falan yok ki. Bir Almanya var diğerlerini soyan, birde soyulanlar var. Arada bir Fransa durumu idare etmeye çalışıyor. İngiltere zaten durumu gördü ben gidiyorum dedi. 20 yıldır söylüyoruz, Avrupa birliği ile Türkiye arasında birlik olmayacağını anlatıyoruz. Tv'ler kimler müdahale etti bize canlı yayınlarda, bunları nasıl söylersiniz diye. Kan ve gözyaşının kaynağıdır Avrupa bu coğrafyadaki. Bu ülke 100 sene önce kimler tarafından işgal edildi? Bugün kendine avrupa diyen, medeni diyen, batı diyen, sivilizasyon diyen, ülkesindeki kavramları eşitlik kardeşlik sekülerizm gibi büyük paketlerde sunan ama aslında kendi halklarını da ezen topluluğun adıdır Avrupa birliği. Bir yalandır, bir sömürü düzenidir.
Bugün magrebyen dedikleri fransızların, yani magreb'den getirdikleri, dedeleri ve babalarını çalıştırdıkları belkide bazılarını çalıştırırken öldürdükleri, o paris metrosunun tünellerine hayranlıkla bakan vatandaşlarımıza söylüyorum, binlerce Afrikalının kanı var o metrolarda. Dolayısıyla bize sivilizasyonu, medeniyeti kimse anlatmasın. Bu ülkede yıllarca özellikle bir medya gurubu tarafından avrupa birliği hayranlığı pompalanmaya çalışıldı. 200 yıllık hastalığımız batı hayranlığı hastalığıdır. Kendi zihin kodunu oluşturamıyorsun, batıdan ne gelirse çok iyidir, herşey çok iyidir.. Bu ülkede yıllarca bunları dinledik. Gerçeği görmemiz lazım, yeni bir dünya kuruluyor ve bu yeni dünyada merkez doğuya doğru kayıyor. bu merkez de Türkiye'dir. ankara - Moskova çizgisi çok önemli. İnşallah bu çizgiye Anklara-moskova-pekin, Anklara-moskova-şangay , Ankara, moskova - hindistan'a doğru yeni çizgiler de katacağız. avrupadan hiç birşey almasam hiçbirşey olmqaz. Japonyadan aldığım arabadan daha mutluyum, daha kullanışlı. Japonyadan aldığım elektronik bir üründen daha mutluyum, parfümü oşu busu zaten artık Türkiye'de üretiyoruz. Elektrikli yerli otomobile hep birlikte bineceğiz inşaAllah.
Roketsan tarafından 120 km menzilli kaplan füzeleri kullanılmaya başlandı. Almanya bize birşey vermesede olur. Tank da vermesin yerli tankımız da hazır. Bizim kimsenin ağız kokusunu çekecek halimiz, tavrımız ve lüksümüz yok. Bizim kaybedecek zamanımız yok. romanyayla aynı birliğe girmezsen çok üzülmezsin heralde veya portekizle.
Güney kıbrıs rum kesimi devlet yaptılar adına ''sayprıs'' dediler. Kıbrısın tamamını temsil eder şekilde üye yaptılar. Bizim Türkiye'de bazıları da diyor ki:'' Kıbrıs AB üyesi olsun, KKTC'den vazgeçelim iki devlet birleşsin.'' Türkler kıbrısa şengen vizesiyle gidecek o zaman. KKTC bizim namusumuzdur, biz orayı şehit kanlarıyla ördük her santimetresini.
Hasan Kurtulmuş: Cumhuriyet kurulduktan sonra aldığımız tek toprak parçası. Kendi kaybettiğimiz malı geri aldık. Diyelim ki tüm AB palamentoları onayladı, kıbrısın yarısında devlet diye tanıdıkları adamları, Türkiye ''kabul etmiyorum'' dese bitiyorsunuz. Buna inanıpta Türkiye AB'ye girecek diyen varsa hangi mantıkla konuşuyor? Mercimek kadar beyni yok mu? bunu söyledikten sonra AB bana sayfa açsa ne olur açmasa ne olur. Avrupa bakanlığımız falan var ben olsam kapatırım gereksiz yani gereksiz.
Yiğit Bulut: Yıllar önce anlatmıştım. Rockefeller vakfından beni davet etmişlerdi italyada bir toplantıya. dünyadan 41 kişi seçmişler birisi de ben. Türkiye ve Yunanistan adına seçmişler beni. Ben gelmeyim tadınız kaçmasın dedim yok gel dediler. Çok tatlı bir profosör vardı italyan amerikalı. Onun hatırına gittim kültürlü bir adamdı, ona dedim tadınız kaçmasın diye. Neyse gittik bir salonda oturuyoruz 41 kişi. akıllarınca devşirecekler bizi, baktım yukarıda oymalar, oturduğum yerden meleklerin kanatları bana değiyor, çok güzel sanatsal bir salon. herkes konuştu sonra bana geldi söz, dedim ki ''kırkınızda kafayı kaldırıp bakın, duygulandınız, ağladınız haklısınız sizin diniz, sizin kültürünüz. Çünkü siz yunan ve hıristiyan kültüründen geliyorsunuz. Ben bunlara bakınca hiçbirşey hissetmiyorum arkadaş. Çünkü ben Türk İslam kültüründen geliyorum. Benim sizinle ortak değerim yok sizden değilim.Siz kırkınızda bir bütünün parçasısınız ama ben sizden değilim. Türkiye'nin avrupayla bir işi olamaz. Türkiye'nin avrupayla 2000 yıllık birlikteliği bir kont egzistandır yani karşı var oluştur. Karşı parçaların var oluşudur bir beraber var oluş değildir. Bizim aynı bütün içinde birlikte var olmamız mümkün değildir. Biz karşıt yüklü parçalarız, düşman değiliz ama aynı bütünün içinde eriyemeyiz. Ben Türk islam dinamiklerinden geliyorum. Bu salon hiçbir şey ifade etmiyor. Konuşmamı yaptım kalktım gittim.
Avrupa Birliği Hıristiyan Birliğidir!
Avrupa birliği bir hıristiyan birliğidir. Bütün değerleri hıristiyan kültrüründen gelir. TC devleti ve Türk islam dinamikleriyle de hiç alakası yoktur. Onlarda zaten bizi istememektedir. Artık bunun yalan propakandasını yapıp kamu oyunu meşgul etmemek gerekiyor. Son bir cümle söyleyim: Yeni dünya düzeninin kalbi asya'ya kayıyor. TR içinde yeni yol, yeni ortaklıklar hayata geçmektedir. Bugün Afrin operasyonu bile yeni bir askeri konseptin sahaya yansımasıdır. Bakmasını bilenler için görüşecek çok şey var. Bakmasını bilmeyen ahmaklar pkk'ya tırlarla silah taşımaya devam etsinler.
Sayın cumhurbaşkanımızın söylediği çok önemli cümle ''kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.'' Herkesi yeni Türkiye'nin inşaasına, büyük Türkiye barışına üretmeye ve katkı sunmaya davet ediyorum vatandaş olarak. TC devleti 100 yıl sonra yeni bir kurtuluş savaşı veriyor. Türk milleti bu coğrafyanın tek sahibi olduğunu tekrar dağlara taşlara yazıyor. Beğenmeyen dinlemesin. Amerika kabul etmesin, Almanya hoş görmesin bu coğrafyadaki milletin adı büyük Türk milletidir, bu coğrafyadaki ümmetin adı da islam ümmetidir. İstanbul'da ezanları susturmaya gücünüz yetiyorsa kendi çocuklarınızı gönderin buradayız bekliyoruz. Ezansız istanul projesi yapmışlar bunun hayalini kuranlar, para yatıranlar var. Türk milleti bu coğrafyada son ferdine kadar var olduğu sürece ezansız istanbul diye birşey olmayacak.
Kaynak: http://kinghaber.blogspot.com/2018/02/derin-analiz-6-subat-2018.html

Bu habere yapılan yorumlar!