Hülya Avşar ve Hande Yener Söyleşi

Tv8 ekranlarında Hülya avşar show'un konuğu Hande Yener oldu. Hande Yener kariyeriyle ilgili önemli itiraflarda bulundu. Şarkıcı olmasında Hülya avşarın ve Sezen aksunun büyük rol oynadığını anlattı.



Hülya sordu Hande yanıtladı

Hülya: Hande bir mağazada çalışıyordu, bana dediler ki "Hande diye bir arkadaşımız var, size servis verecek, kıyafetler verecek, kendi zevkine göre seçiyor, ben kendi zevkime göre seçiyorum sonra kabine giriyorum, giyiyorum çıkarıyorum derken bir arkadaşı geldi yanıma Handenin. Dedi ki "Hülya hanım, size servis veren arkadaşımızın sesi o kadar güzel ki ama bir türlü sesini duyuramıyor, çıkış noktası bulamıyor." O zaman "sesini duymak isterim" dedim sonrasını hatırlamıyorum.

Hande Yener: Ben artık bunalıma girmiştim ve mağazada kahve içmeye (gidiyorum) sürekli yukardaki odada takılıyorum hiç satışa falan gelmiyorum. Dediler ki Hülya Avşar geldi. Bende dedimki "napıyım geldiyse" çünkü o kadar küsmüşümki herkese, bana faydası olmıycak diye düşünüyorum.

Hülya Avşar: Daha önce deneyimlerin oldu mu ulaşmak için.

Hande Yener: Oldu, birkaç ünlü sanatçı geldi zaten o mağazaya geçme sebebim açıkçası kıstırmaktı sizi.

Hülya: Bravo sana o zaman.

Hande: Biraz planlıydı çünkü bir çıkış bulamıyordum. Bilinç altımda bana bu yolu gösteriyordu yani bu mağazada bir sürü ünlü gelecek ve birinden biri sana yardımcı olacak diye. Birkaç ünlü geldi, kimisi dinlemedi bile, kimisi ilgilenmedi, kimisi söyleriz dedi geri dönmedi. Bütün onları son bir ay içinde yaşamıştım, o mağaza yeni açılmıştı ve akın akın herkes geliyordu. Üstüne sen gelince "Hülya Avşar geldi görüş hadi seni dinliycek" dediklerinde ben "inanmıyorum, dinlemez, yardımcı olmaz" gibi ön yargılar geliştirmiştim. Sonra çekerek beni getirdiler "ya saçmalama söyledik bekliyor" falan. Bu kadar ilgilenmen de beni şaşırttı çünkü kimse ilgilenmiyor yani. Bundan 15 yıl önceydi. Sonra geldim, kabinden çıkıp kıyafetlere bakıyorsun, "hadi söyle bi şarkı" falan dedin, şarkı söyledim yalnızlık senfonisini. Sonra "a, a" deyip etkilenip çok şaşırmıştın. "Ne yapcan, ne istiyorsun" dedin bana. Bende "Sezen Aksu'ya vokalist olmak istiyorum ama ulaşamıyorum" dedim, "ben ararım" dedin. Ben yine bunun burda kalacağını düşündüm. "Ay bunu herkes söyledi" dedim sana gaza getirsin diye.

Hülya Avşar: Getirdi de, ciddi gaza geldim. Yok aslında mutlaka arardım ama o ses çok etkilemişti.

Hande: Aslında hiç öyle küstahlaşmam ama artık demekki o kadar inancım yıkılmış ki isyan etmişim. Bunu söyledim ve ertesi gün arayıp "randevu aldım" dedin bana. O sıradan sonra sana yemin ediyorum kanatlarım vardı sanki (sevinçten havalara uçtum) Artık yere basmıyor ayaklarım.

Hülya: Ama o randevudan sonra ne olacağı belli değil. Sezen beğenmeyebilir. O da sağolsun hemen ilgilendi.

Hande: Tabi ama bendeki özgüvende bi garip hakkaten.

Hülya: Ama sesin, (güzel, özgüvenli olman normal) yani.

Hande: Olsun yinede belki doğru zaman olmayabilirdi işte.

Hülya: Tamda sezenin o dönemler gençlere destek verdiği dönemlerdi, o da senin şansın.

Hande: Tabi, takipteyim (biliyorum destek verdiğini) Açık var ve oraya girmek istiyorum zaten. Bu bir futbol takımı transferi gibi. Eskileri gitti, album yapıldı, orası açıkta ve oraya herkes gelmek istiyordu. Sezen aksu'ya gelen mektupların vokal başvurularının sayısını ben bilmiyorum. Başvurunca bende yaşadım gördüm, herkes akın akın "bana albüm yap beni sahnene al" diye kuyrukta bir durum vardı gerçekten. Ordan benim ismim parladı çünkü 3 aydır ben arıyordum, ismimi de not bıraıyordum. Üstüne sen birde hande deyince "o hande bu hande mi, gelsin yeter" deyip yaka silkerek beni davet etti.

Hülya: O biliyordu daha önce Handeyi.

Hande: 3 ay boyunca not bıraktım, telefon sapığı gibi arıyodum.

Hülya: Helal olsun sana. İnsan isteyince böyle oluyor. Gittin sezen aksunun karşısında durdun.

Hande: Duramadım pek, iki tane sakinleştirici içtim. Mesela evlenmişim çocuğum olmuş bu süreçlerimde bile sakinleştirici içmemiştim ama oraya giderken bunu içmem gerekiyor dedim. Başaramazsam bütün herşeyden vaz geçicem belkide. Sakinleştiriciyi içince aptallaştım, aptallaşınca da şarkıların sözlerini unuttum. Soru soruyorlar geç cevap veriyorum filan. "Kusura bakmayın şuan kuş gibiyim" Hiç problem değil dedi sezen aksu, yardım etti falan. Şarkı söylemeye başladım orda. "Sen nasıl olacak, konservatuvarlı da değilsin nasıl böyle okuyabilirsun" filan dedi. Nasıl yapıcaksın bu işi evlisin filan, "sorun değil, herşey hazır" dedim.

Hülya: Boşıycam hemen kocayı, bu durumda başka ne beklenir.

Hande: O zaman eski eşim hazırdı yani kabul etmişti.

Hülya: ah yavrum yazık, bide kabul etmiş çocuk.

Hande: Sen dedi "sezen aksuya ulaşıp ona vokalist olabilecek kapasitedeysen be zaten seni durdurmam" dedi. Zaten evde bir canavara dönüşürdüm dursaydım, düşünemiyorum yani. "O noktaya geldikten sonra kimse sana "hayır (bu işi yapmayacaksın) diyemez" dedi.

Hülya: Ve vokal olarak başladın sezene.

Hande: Evet başladım.

Hülya: Ama gelelim bu işin başka bir tarafı var, eşinle çok küçük yaşta evlenmişsin.

Hande: Evet 17 yaşındaydım

Hülya: 17 yaşında evlenmişsin ve normal (sıradan vatandaş) bir handeyle evlenmiş.

Hande: Yok yok normal bir hande değildim, o zaman da çok asiydim,

Hülya: Hayır müzikle ilgili (diyorum, eşin senin müziğe ilgi duyduğunu bilmiyordu)

Hande: Müziğe düşkündüm bunu biliyordu, ailemin istemediğini desteklemediğini biliyordu. Ailem de korktuğu için desteklemiyordu.

Hülya: Sonuçta artık evlendikten sonra da Hande artık hani müziğe de bu kadar çok meraklı olmaz, evlenir çoluk çocuk sahibi olur diye düşünürken eşinde heralde (eşin böyle düşünmüştür, evlenip çocuk sahibi olunca müziği unutur demiştir)

Hande: Bunları yaptım tabi, çocuğu yaptım.

Hülya: eşinde eski sevdanın kalmayacağını hayal ediyordu (müziği bırakacağını sanıyordu)

Hande: Eski sevda demeyelim de ben bütün bunları (evlilik ve çocuk) yaptığım halde içimdeki mutsuzluğu hissetmeye başladım. Ben çok mutsuzum niye böyle sebebi ne, yani hastalık gibi kara sevda gibi. acaba dedim biyerlerden müzik yapsam geçer mi bu kriz hali. Sakinleşir miyim, enerjimi bişeye akıtmak istiyorum. (Amacım) sahnelere çıkmak değildi çünkü o zaman çok utangaçtım yani onu (sahneye çıkmayı) hayal bile edemiyordum, profosyonel olabileceğimi de düşünmüyordum. Ama şarkı söyleyim müzik yapıyım bu beni frenlesin diye başladım aslında. Ama sezen aksu bunun burda kalamıycanı söylemişti başta. "Sen şuan vokal istiyorsun ama sonra albüm istiyceksin sahne istiyceksin" (demişti), "yok istemem ben" diyordum. İki sene sonra falan başladı ufaktan bu istekler. Ve sezen aksu bana o zamanlar, çok andım kendisini de yine burdan sevgiyle anıyorum her zaman. Azimle sıçrayan diyelim, delermiş (azimle koşan duvarı deler) lafı bence o laf kesin sana yazılmış dedi. Senin gibi bişey görmedim dedi, bu kadar istekli.

Hülya: Pes yani sana.

Hande: Ama istekli insanlar her zaman kazanır diye düşünüyorum.

Hülya: Kesinlikle ama seninki başka bir istekmiş.

Hande: Evde oturtmuyor beni, öyle bir istek yani.

Hülya: Sonra eşin ne dedi bu işe? Sahneye çıktın.

Hande: Tabi vokale başlıyorum dedim hemen konsere geldi. İnanılmaz şoka girdi oda, bir baktı kendini bir anda müzik camiasında buldu.

Hiç yorum yok